Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Birlik üyeliğinden ihraç kararının iptali istemi-
HGK. 07.05.2019 T. E: 2017/4-1460 , K: 526-
HGK. 07.05.2019 T. E: 2017/4-1488 , K: 527-
Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi-
Kamu görevlisi olan davalıların, kişisel amaç ve kusurlarından kaynaklandığı iddia olunan mevzuata aykırı eylemleri ve hatalı stok incelemesi nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi; karşı dava, kişilik haklarının ihlali nedeni ile manevi tazminat istemi-
Davacının bagajı Türkiye sınırları içerisinde kaybolduğu için 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu'nun (TSHK) uygulanacağı ve hüküm bulunmayan hâllerde uluslararası anlaşma hükümlerinin uygulanacağı- 2073 sayılı Kanunla kabul edilen Uluslararası Hava Taşımalarına İlişkin Bazı Kuralların Birleştirilmesi Hakkındaki Varşova Konvansiyonu ve onu değiştiren Lahey Protokolü hükümleri ile yine onu değiştiren 4 numaralı Montreal Protokolü hükümlerinin uygulanması gerektiği- Kaza nedeniyle, yolcunun hava aracında veya iniş veya biniş sırasında ölmesi veya herhangi bir bedeni zarara uğraması hâlinde taşıyıcının sorumlu olacağı- Yolcunun uğradığı bu zarardan doğan sorumluluk yanında bagaj veya yükün uğradığı zarar ile gecikmeden doğan zarardan da taşıyıcının sorumlu olacağı- Davacının huzur içinde tatil yapmaktan çok bagajına ulaşabilme çabasıyla ve giderek artan stres içinde seyahatini tamamladığı ve valizin kilit sisteminin kırılarak eşyalarının karıştırılmasının da davacının kişilik haklarını ihlal ettiği için manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
HGK. 02.05.2019 T. E: 2017/11-44 , K: 508-
Davacı tanık beyanlarına göre ve mahkemenin de kabul ettiği üzere erkeğin aile birliğini ekonomik açıdan sıkıntıya sokan harcamalar yaptığı, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediğinin, ancak erkeğin bu kusurlu davranışının dışında boşanma davasının açılmasının gündeme gelmesiyle birlikte eşine ve eşinin ailesine yönelik olarak "sizi süründüreceğim" şeklinde sözler sarf ettiğinin, bu haliyle boşanmaya neden olan olaylarda davalının ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı, davalı erkeğin bu şekildeki sözleri ile davacı kadının kişilik haklarının zedelendiğinin belirgin olduğu-
Somut olayda, yayında kullanılan söz ve ifadeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında korunması gereken kişisel değer yargısı niteliğinde olmayıp, davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğundan, kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-