Taraflar arasında akdedilen doğalgaz satış sözleşmesi gereği, 2011 yılı Ekim ayındaki doğal gaz çekişinin sözleşme dışı olmadığı; bu nedenle sözleşme bedeli dışında gün fiyat farkı, dengesizlik cezası, iletim bedeli, dengesizlik ücreti adı altında ek bir ödeme yansıtılamayacağı- Teminat mektubunun bir kısmının haksız olarak paraya çevrilmesinden kaynaklı manevi tazminat talebinde bulunulmuşsa da sözleşmeye aykırı her davranışın kişilik haklarını ihlal sonucunu doğurmayacağı, manevi zarara uğranıldığını göstermeyeceği-
Maddi ve manevi tazminat istemli haksız rekabet konulu davada, davacı, davalının düzenlediği kampanyanın haksız rekabete yol açtığını iddia ettiği, ancak söz konusu kampanyanın belirli tarihler arasında düzenlendiği, tüm müşterilere yönelik olduğu, müşterilerin kampanyaya katılıp katılmamakta serbest oldukları, kampanya süresince kampanya dahilinde bulunan A. Aqua ve A. Toric ürünlerinin her bir müşteri için tanımlanmış fiyat üzerinden ve alım sınırı olmaksızın satışının devam ettiği, anılan ürünlerin fiyatında kampanya öncesi döneme göre bir farklılık bulunmayıp, kampanyanın avantajının hediye ürünler olduğu, buna göre kampanya kapsamındaki tüm ticari koşulların müşteriler nezdinde eşit olarak düzenlenmesi sebebiyle, ayrımcılığa yol açmadığı, mahkeme gerekçesinin aksine davacıya, davalının en büyük müşterisi olması nedeniyle kampanya dahilindeki ürünlerle ilgili alım sınırı getirilmemesinin, diğer müşteriler nezdinde ayrımcılığa sebep olacağı, davalının ithalat dışında satış da yaptığı ve taraflar arasında tek satıcılık, bayilik vs. ilişkisi bulunduğunun da iddia ve ispat edilmediği gözönünde bulundurulduğunda davalının kampanyaları önceden davacıya bildirme yükümlülüğü bulunmadığı gibi, bildirme yükümlülüğü getirecek bir sözleşme vs. bulunduğunun da ispatlanmadığı, dosya kapsamında taraflar arasında böyle bir teamül bulunduğuna dair delilin de mevcut olmadığı, ayrıca tanıkların, davalı çalışanlarınca kampanya dahilindeki ürünlerin satılmaya çalışıldığı, indirimlere ilişkin bilgi verildiği, ancak davacı şirkete ilişkin herhangi bir kötü söylem olmadığına dair beyanları da dikkate alındığında, söz konusu kampanyanın düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, TBK'nın 55. maddesinde düzenlenen haksız rekabet hallerinin ve dolayısıyla maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek, davanın reddinin gerektiği-
Dava, haksız rekabetin tespiti ve men'i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
Hava yolu ile yolculuk sırasında bagaj kaybından dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta; Montreal Sözleşmesinin 17/2. maddesinde taşıyıcının bagajın kaybından doğan sorumluluğunun hükme bağlandığını, Sözleşmenin 22/2 maddesine göre özel bir beyan bulunmadığı taktirde her yolcu için taşıyıcının sorumluluğunun 1131 Özel Çekme Hakkı ile sınırlandırıldığını, Sözleşmenin 23/3 maddesine göre sorumluluğun karar tarihindeki SDR kuru ile çarpımı sonucu bulunacak rakamla sınırlı olacağının belirtildiği, davacının hüküm tarihindeki 1131 Özel Çekme Hakkı ... TL olduğu dikkate alınarak taleple bağlı kalınarak maddi tazminata ilişkin isteminin ve davacının davaya konu olay nedeni ile şahsi haklarının saldırıya uğradığı ve zedelendiği-
Davalı vekili tarafından faturalara dayalı alacağa istinaden başlatılan icra takibinde davacı borçlunun vekili vasıtasıyla yetkiye ve borca itirazı üzerine yetkisiz icra dairesinde takip yapılması sebebiyle icra müdür yardımcısının takibin yetki yönünden durdurulmasına karar verdiği- Alacaklı olan davalı vekilinin dilekçesiyle dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep etmesi üzerine gönderilen yetkili icra dairesince yeni ödeme emri tebliğinin vekâletname sunan borçlu vekiline yapılmayıp doğrudan asıla yapıldığı-Takibe süresinde itiraz edilmemesi ile takibin kesinleştiği, devamında alacaklı vekilinin haciz talebinin icra müdür yardımcısı tarafından uygun görülmesi üzerine borçlu adresinde haciz uygulandığı fakat haczedilen malların muhafaza altına alınmayarak borçluya yediemin olarak bırakıldığı- Borçlu tarafından yapılan şikâyet üzerine borçlu asıl hakkında düzenlenen ödeme emrinin ve yapılan haciz işleminin iptaline karar verildiği-Bu şikâyet sonrası verilen karar ile icra takibindeki ödeme emri ve yapılan haciz işleminin iptali gerçekleştirildiği, icra müdürlüğünce yapılan hatalı işlemlerin düzeltildiği-Tebligat Kanunu’nun “Vekile ve kanuni mümesile tebligat” başlıklı 11. maddesinin birinci cümlesindeki “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır” düzenlemesi karşısında yetkisiz icra dairesinde yapılan takibe vekâletname sunarak itiraz edilmesinden dolayı dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesinde tebligatların vekile yapılması gerekirken asıla yapılmasının yerinde olmadığı ve bu durumun icra takibini yapan alacaklının ağır kusur veya kötü niyetinden kaynaklı olmadığı-İcra dosyasında gerek ödeme emri tebliğinde gerekse haciz yapılması yönündeki talep ve sonrasında gerçekleşen haciz işlemi sırasında davalı alacaklının ağır kusuru ve kötü niyeti bulunmadığı-İcra müdürlüğünce yapılan işlemlerden dolayı alacaklıya kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı-Sonuç itibariyle; bilerek, kötü niyetli ve ağır kusurlu şekilde haksız hacze sebebiyet vermeyen davalının manevi tazminattan sorumlu tutulmasının doğru olmadığı- Somut olayda alacaklı olan davalının manevi tazminat sorumluluğunu gerektirir kusurlu bir eylemi bulunmadığı-
Dava; ecrimisil, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı vekili; ... sitesindeki taşınmazı müvekkilinin 2005 yılından bu yana kullanamadığını, bir hukuki mücadele ile taşınmazını ancak 2012 yılı itibariyle kullanabildiğini, bu süreçte taşınmazın davalı M.'nin uhdesinde kaldığını ve davacının zararından dolayı maddi ve manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sürecinde, davalıların eyleminin davacının kişilik haklarına yönelik saldırı niteliğinde bulunmaması nedeniyle, mahkemece davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemeyeceği, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği-
Asıl dava, sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle TBK'nın 125/2.maddesi gereğince müspet zararın ve sözleşmenin yürürlükte olduğu tarihte karşı tarafın temerrüdü nedeniyle uğranılan menfi zararın tazmini ile sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini, karşı dava ise, sözleşme gereğince ödenmeyen çek bedellerinden kaynaklı cezai şart alacağın tahsili istemine ilişkindir...
Haksız icra takibi sebebiyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemi-Mahkemece, bilirkişi raporu alınmasını müteakip gayrimenkullerin değerinin altında bir tutarla satın alınması sebebiyle uğranılan zarar yönünden eksik harcın yatırılması için süre verilmesi gerektiği- Kesinleşen mahkeme kararlarına göre davalı Banka, davalının kefaletine binaen verdiği senedi kefalet limitinin üstünde doldurup takibe koymuş ve davalının taşınmazlarını fazla miktar üzerinden doldurulan senetteki alacağa mahsuben satın aldığından, davalının bu eylemi sebebiyle davacıya bir kusur atfedilemeyeceği- Fabrikanın haczedilip cebri icra yoluyla alacağa mahsuben satın alınmasının davacının itibarını zedeleyeceği değerlendirilip hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminat takdiri gerektiği-
Borçlu ile yaptığı bir tasarruf olmadığından hakkında açılan tasarrufun iptali davası reddedilen kişinin araçlarına ve gayrimenkullerine uzun süreli olarak haciz konulduğu anlaşıldığından, haksız hacze maruz kalan bu kişi lehine 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- "Alacağının gerçek bir alacak olduğunu" ispat edemeyen davacı aleyhine, uyguladığı haksız haciz nedeniyle mahkemece manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-