Kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıklar ile ilgili açılan menfi tespit davalarında 5464 sayılı Yasanın 44. maddesi gereğince Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu-
Çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinden ve B.K. 182/2. Maddesi gereğince aslolan peşin satış olup, peşin satışta mal ve semenin aynı anda verildiğine ilişkin yasal karine mevcut olduğundan, bu karinenin aksinin yazılı delille kanıtlanması gerektiği- İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit ve istirdat davalarının, davalının ikametgahı ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceği-
Davacının hatır çeki iddiasını kanıtlayamadığı ve teklif edilen yeminin de davalı şirket yetkilisi tarafından eda edilmesi sebebiyle “menfi tespit davasının reddi” doğrultusunda karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
İ.İ.K. 33/a maddesine göre açılmış zamanaşımının mevcut olmadığının tespiti davası hakkında karar verebilmek için zamanaşımı nedeniyle, icra mahkemesince, icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleşmiş olması gerektiği-
İhdas nedeni bölümünde “malen” kaydı bulunan bonoların karşılığında mal teslim edilmediğini iddia eden tarafın bu yöndeki iddiasını yazılı delille ispat etmek zorunda olduğu-
Uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisi nedeniyle düzenlenen senetten kaynaklanıyor olması halinde açılacak menfi tespit davasının iş mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
“Malen” kayıtlı senet nedeniyle borçlu olmadığının tespit istemine ilişkin davada,ispat külfeti senet keşideci davacıya ait olduğu, kendisine ispat külfeti düşmeyen davalıya, “ispat külfetinin kendisinde olmadığı,bu nedenle de yemin teklif etmesine gerek olmadığı” hususunun açıkça bildirilmesi gerekeceği; şayet davalının yemin teklifinde ısrar etmesi halinde, ispat külfeti kendisine düşmeyen tarafın teklif ettiği yeminin hukuki sonuç doğurmayacağı-