Davalı vekili, bilirkişi raporuna gerekçelerini de belirterek itiraz etmiş olup, bu itirazlar hakkında yeni veya ek rapor alınmadan ve bu itirazları karşılamaya yönelik olarak hükmün gerekçesinde açıklama yapılmadan gerekli ayrıntı ve incelemeyi içermeyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davalı-alacaklının "haksız takip tazminatı" (kötüniyet) tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için, hem alacaklının "haksız" olarak takipte bulunmuş olması ve hem de bu takibin "kötüniyetle" yapılmış olması gerekeceği-
İİK.nun 72. Maddesi hükmüne dayalı menfi tesbit davasında mahkemece HUMK.nun 74. (HMK.nun 26.) madde hükmü de gözetilerek taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken davanın niteliği öz ardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davacı M. E., her nekadar taşınmazın ihale yoluyla satılmış ise de ihalenin dayanağı olan icra takibine ilişkin herhangi bir borcunun olmadığını belirterek menfi tespit davasının mahkemece kabulle sonuçlandığı ve davalı tarafın temyiz ettiği, ancak dosya temyiz aşamasında iken davacı tarafından dilekçe ile ibranamedeki imzanın sahte olduğu ve menfi tespit davasından feragat ettiğini bildirmesi üzerine anılan dilekçe dikkate alınarak bir karar verilmek üzere kararın bozulduğu ve dosyanın yerel mahkemesine iade edildiği, ancak feragat eden davacının feragatı ikrah sebebiyle yaptığını bildirdiğinden davalılar hakkında ... sayılı derdest ceza davasının açıldığı, ayrıca menfi tespit davasının da derdest olduğunun görüldüğü- Açılan menfi tespit davasının lehte sonuçlanması halinde icra ihalesi suretiyle yapılan satışın hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve Z. adına oluşan sicil kaydının T.M.K. 1025. maddesi gereğince yolsuz tescil durumuna düşeceği, böylesi bir durumda da ikinci el konumunda bulunan davalı N.. bakımından T.M.K.'nun 1023. maddesinin koşullarının gözetilmesi gerekeceği- Menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi, ondan sonra yukarıda anlatılan ilkeler gereğince işin değerlendirilmesi, menfi tespit davası ve ceza davası ile ilgili dosyalarda irdelenmek suretiyle eldeki davada sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu 6 adet bonoya ilişkin imza incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmış ise de mukayese konusu davacının imzasını içeren belgelerin, dava konusu bonoların tanzim tarihinden sonraki döneme ait olduğundan alınan bilirkişi raporuna bu nedenle itibar edilemeyeceği, mahkemece yapılacak işin, davacıdan dava konusu bonoların tanzim tarihi ve önceki tarihlere ilişkin imza incelemesine esas olacak belge asıllarının ibrazı ve bulunduğu yerlerden getirtilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olacağı-
Mahkemece, imzanın, davacıya ait olduğuna dair ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğu, davalı tarafın iddiasını ispatlayamadığı, davalı kooperatife ait 30.09.2000 vade tarihli ve 1598 nolu borç senedindeki imzanın, davacıya ait olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-