Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
BK’nun 53. Maddesi hükmüne göre ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından mahkemece, davalı hakkında açılan ceza davasının sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, raporlar arasındaki çelişki giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kabul görmeyip ikinci rapor alındığı halde hukukçu olmayan bilirkişi raporuna itibar edilmediği gerekçesiyle, ilk rapor esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davanın icra takibinden önce açılmış olması nedeniyle davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Davaya konu senetlerde lehdar ve keşideci olarak aynı kişinin adı yazılı olduğundan kambiyo vasfını taşımadığı, lehdar kısımlarında bulunan davacının adı çizilerek davalının adının yazıldığı, ancak düzeltmenin davacı tarafından yapıldığına ilişkin senetlerde paraf ya da imzasının bulunmadığından davanın söz konusu senetler yönünden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı vekilinin, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibe konu bonodaki imzaların müvekkiline ait olmadığı gibi böyle bir borcun da bulunmadığını, bonoda tahrifat yapıldığını ileri sürerek takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, Adli Tıp raporunda imzanın davacının eli mahsulü olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmesine rağmen mahkemece itiraza konu ve yeterli görülmeyen ilk bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinde isabet görülmediği, mahkemece yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Taraflar arasında imzalanan protokole göre dava konusu senedin de bulunduğu beş senedin başka senetlerle değiştirilmesine karar verildiği dava konusu senet dışındaki dört senedin davacıya iade edildiği, BK’nun 114. maddesine göre yenileme anlaşmasının yapıldığı, borcun yenilenmesinin borcu sona erdiren bir işlem olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu olmadığı tespit edilen davacının yapmış olduğu ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davacıya iadesinin gerekeceği, ödenen meblağın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verileceği-