Takipten önce borcun ödenmesine ve 08.03.2009 tarihli ibranameye rağmen 22.01.2010 tarihinde takibe geçen davalının kötüniyetli olduğunun kabulü ile davacı lehine % 40 tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takip yönünden kesinleşen faiz oranına karşı menfi tespit davası açılmasına yasal bir engel bulunmadığından mahkemece davalı alacaklının takip tarihi itibariyle talep edebileceği faiz oranı ve işlemiş faiz toplamı tespit edilip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tesbit davaları keşideci tarafından sadece lehdara karşı açılabileceği gibi, hamil ya da hamillere veya lehdar ile birlikte hamillere karşı açılması da mümkün olup lehdar ile hamiller arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından bunların davada birlikte yer almaları mecburiyetinin olmaması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Taraflar arasındaki menfi tespit, istirdat davası-
Dava ve takibe konu bonolarda malen ahzolunduğu belirtilmiş ise de mal tesliminin kanıtlanamadığı, dava dışı şirket ile ortağı olan davacı arasında düzenlenen bononun gerçek bir borcu yansıtmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne davacının icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
TTK’ nun 5.maddesi uyarınca iş bölümü sebebi ile gönderme kararları kesin nitelikte ise de gönderme kararının niteliğine uygun düşmeyen vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmayacağı-
Bonolar sebepten mücerret borç senetleridir. Davacı dava konusu bononun muvazaalı olarak alındığını iddia ettiğine göre bu iddiasını HUMK’ nun 288 vd. maddeleri uyarınca yazılı delille kanıtlamakla zorunlu olacağı-
TTK. nun 688/7.maddesi uyarınca bononun tanzim edenin imzasını taşıması zorunludur. Söz konusu maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş olup, pul üzerinde ve açıkta birden fazla imzanın bulunması ya da ismin yazılması şartı öngörülmediğinden takip konusu bonoda çift imzası bulunan davacının imzalardan bir tanesini şirket adına diğerini de kendisi adına attığı, dolayısıyla takibe konu bonodan dolayı borçlu olduğuna karar verilmesi gerekeceği-
Çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla düzenlendiğinin kabulü gerekir. Bu karinenin aksine olarak dava konusu çeklerin, davalı şirket otellerinde kalacak müşterilerinin konaklama bedeline karşılık avans olarak verildiğini ve taleplerinin karşılanmadığı yolundaki iddiasını davacının usulen kanıtlaması gerekeceği-