Davacının sahtecilik itirazını çekin hamiline karşı ileri sürülebileceği gibi diğer cirantalara karşı da ileri sürüleceği-
İİK.’ nun 89/3 maddesi uyarınca üçüncü şahıs takibin yapıldığı yer mahkemesinde ya da yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde menfi tespit davası açabileceği, mahkemece davanın davacının yerleşim yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gözetilerek işin esasına girilerek bir karar oluşturulması gerekirken, yazılı şekilde yetki yönünden davanın reddine karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece, davacının davalı kooperatife hiçbir borcu kalmadığı gerekçesiyle açılan davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin ve dava açılmasına sebebiyet verdiği için davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu-
Mahkemece, davacı hakkında 703 nolu Iğdır Tarım Kredi Kooperatif Müdürlüğü tarafından başlatılan ve takibe dayanak olan ve davacının imzasının bulunduğu iddia edilen 29.09.1997 tarih ve 6289 nolu tarım kredi kooperatifine ait borç senetindeki imzanın davacıya ait olmadığı, Polis Kriminal raporuna göre sabit olduğu, davalı Tarım Kredi Kooperatifi hakkında 1997 tarihlerinde çok sayıda bir çok şahsın imzası taklit edilmek suretiyle borç senetleri düzenlendiği bu hususta dönemin yetkilileri hakkında Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/95 esas sayılı dosyası üzerinden halen yargılamaların görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne davacının 29.09.1997 tarih ve 6289 nolu borç seneti nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının ödemeye dair sunduğu belgenin tarafların arasında imzaladığı 25.12.2009 tarihli tutanaktan önce olduğu, bu tutanakta davacının borcunun kambiyo senedine bağlandığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının dava tarihi itibariyle davalı bankaya kullandığı krediden dolayı borçlu olduğundan ve bu nedenle davacının açtığı davanın kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “dava konusu bonodaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, bonodaki kaşenin şirket kaşesi ve ticaret siciline tescil edilmiş unvanı olmadığı, davacı şirket defterinde bono ile ilgili kayda rastlanmadığı, bonodaki imza sahibinin kimliği açıkça yazılı olmadığından imza sahibinin ticari mümessil olarak da kabul edilemeyeceği, yetkisiz kişi tarafından imzalanan bononun şirketi bağlamayacağından davacının bono ile davalılara borcu olmadığının tespitine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Davacının davalıya karşı ileri sürdüğü çekin bedelsiz olduğu iddiasını kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-