Davacılar tarafından verilen icra kefaletinden kaynaklanmakta olan uyuşmazlıkta, ihtiyati tedbir isteyenler (davacılar) vekili de isteminin hukuki sebebi olarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun kefalete ilişkin 583. ve 584'üncü maddelerine dayanmış, verilen kefaletin anılan emredici kanun hükümlerine aykırı olması nedeniyle geçersizliğini iddia etmiş olup mahkemece, ihtiyati tedbir isteminde bulunanlar (davacılar) vekilinin ileri sürdüğü hukuki sebeplerin somut olay bakımından uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit, tapudaki ihtiyati haciz şerhinin kaldırılması, tapu iptali ve tescil davası-
Davalının davacıya kredi kartı hizmeti verdiği, bu hizmet nedeniyle davacının tüketici konumunda olduğu, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre bu kredi kartının davacının şahsi kullanımı dışında ticari bir amaçla kullanılmak üzere davacıya verilmemesi ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kalması nedeniyle, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, "çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmaması"ndan dolayı, davacının çek bedelinden sorumlu tutulmaması gerekeceği-
Bilirkişi raporuna dayanak olan faiz oranının fahiş olduğu ileri sürüldüğünde bu itiraz hakkında yeni bir bilirkişi raporu alınıp sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince kurumun prim alacaklarının tahsilinde, 6483 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, mahkemece re’sen gözetilmesi gerekeceği-
Menfi tespit istemine ilişkin davada, köy/mesken ve tarımsal sulama nedeniyle davalının abonesi olan davacının aboneliklerinde davacının kaçak kullanımı olup olmadığının belirlenebilmesi için tutanak öncesi dönemlerdeki tükettiği miktarla tutanak sonrası tükettiği miktarlar karşılaştırılmalı, tutanak öncesi tüketim miktarlarında bariz bir azalma var ise sayaç raporları ile birlikte değerlendirilerek davacının kaçak elektrik kullandığının kabul edilmesi gerekeceği-
Verilen bonolarda malen kaydının bulunması bonoların mal karşılığı verildiğini gösterip, eser sözleşmesine konu teşkil eden malların teslim alındığını göstermeyeceği,eser sözleşmesine dayanan ilişkilerde eserin teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğünün yükleniciye ait olacağı-
"Takiplere konu çeklerde bulunan imzaların davacıya ait olmadığı, davacı ile davalı arasında bir ticari ilişki bulunmadığının her iki tarafın da kabulünde olup, davacının davalıya borçlu olmadığı, davacının sahte imzası atıldıktan sonraki cironun davalıya ait olduğu, çeklerin kötü niyetli olarak davalı tarafından takibe konulduğu" gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-