Taraflar arasındaki sözleşme, Leasing sözleşmesinin onaylanmaması nedeniyle iptal edilmiş olup, ayrıca sözleşmedeki bağlanma parasının (kaporanın) iade edilmemesi koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, bonoya dayalı menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi isabetliyse de, davalının icra takibi başlatmakta haksız ise de ayrıca kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Çeke dayalı başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile icra dosyasına yapılan ödemenin istirdadına ilişkin davada, "davalıyla aralarındaki ticari ilişki gereği bakiye bir borcun kaldığını ancak takip tutarı kadar olmadığını" iddia eden davacı, davalı şirket vekilinin WhatsApp uygulamasında gönderildiği iddia edilen “cari hesap ekstresi” başlıklı davalı şirket anteti içeren fotokopi belge sunmuş olup bu belgenin davalı vekilince gönderildiğinin tespiti halinde belge altında el yazısıyla kaleme alınan kur farkı ve çekle yapıldığı iddia edilen ödemeye ilişkin notla ilgili Yargıtay'ın yerleşik uygulaması da nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiği-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemi- Mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu'nun 16. maddesi ve anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinde talep edilen faiz oranının fazla olduğu ileri sürülerek anılan oranda faiz borcu olmadığının tespiti istemi- Mahkemece kademeli faiz oranı uygulanarak yapılan hesaplama sonucunda davacının faiz oranına ilişkin itirazı esasen kabul edilip davacının halen borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacının talebinin kademeli faiz oranları dikkate alınarak kısmen kabul edildiği sonucuna ulaşılması gerektiği- Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile takip talebinde davalının belirlediği faiz oranının fahiş olduğu ve kademeli reeskont faizinin uygulanması gerektiği yönünde hüküm oluşturulması gerektiği-
Menfi tespit istemi- Elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı- Covid-19 salgını nedeniyle duran süreler de gözetildiğinde, belirtilen 5 günlük sürenin 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) işlemeyeceği, bu tarihten itibaren işleyecek 5 gün süre ile 01.07.2020 tarihinde yapılan istinaf istemi gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf isteminin süresinde yapıldığı kabul edilerek istinaf isteminin esasının incelenmesi gerektiği-
Avalist sıfatıyla imzalarının yer almadığı senet yönünden davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi gerektiği-
Takip tarihi itibariyle davalı bankanın hangi kredi sözleşmesinden dolayı alacaklı olduğu, (takipte talep edilen banka alacağının hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı) belirlenip davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Takip dayanağı bonoların davalı takip alacaklısı tarafından yasal zorunluluk nedeniyle icra müdürlüğüne verildiğinden öncelikle bonoların davalı alacaklının elinde bulunduğunun kabulünün gerektiği, bono asıllarının da davalı lehtarda bulunması karşısında davacının borcu ödediği sonucuna varılamayacağı, davacı tarafından dava dışı bono hamiline ödeme yapılmışsa bu ödemenin geçerli olduğunun kabulü ile bu miktar kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği-
Menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığı- İcra takibinin tutarı, gösterilen dava değerinden daha fazla olduğundan, mahkemece, eksik harcın yatırılması için davacıya süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Bayilik ilişkisi kapsamında teminat olarak verildiği iddia edilen iki adet çek nedeniyle açılan menfi tespit davasında davacı tarafa dava değerinin açıklattırılarak bu değer üzerinden nisbi harç alınması gerektiği-