Taraflar arasındaki hesap hareketlerine dayanarak davaya konu bononun bedelsizliği iddiasını “hayatın olağan akışı” kavramına istinaden kabul eden yerel mahkeme kararının, “soyut değerlendirmeler” üzerinden gerekçe oluşturulmak suretiyle davanın kabulü yoluna gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Trafik kazasında meydana gelen maddi hasar nedeniyle borcu olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin davada, tarafların, kazanın meydana gelmesinde kusur durumlarının tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Menfi tespit istemine ilişkin davada; davalı R.K.'nın, davacı tarafından imzası inkar edilmeyen 01.10.2011 başlangıç tarihli, bir yıl müddetli, aylık 250 TL bedelli kira sözleşmesine dayanarak, 17.12.2012 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 10 aylık kira borcu 2.500 TL'nin tahsilini istediği; davacı sözleşmenin boş olarak imzalatıldığını bildirmiş ise de boşa atılan imzanın sonuçlarına katlanılmasının gerektiği; öte yandan sözleşmede kira borcuna karşılık senet alındığına dair bir hüküm bulunmadığı gibi davacı tarafından davalı R.K.'a ait olduğu iddia edilen senetteki yazılarda yapılan bilirkişi incelemesine göre davalıların her ikisine de ait çıkmadığı; bundan ayrı iddia olunan senet metninde borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir ibarenin de bulunmadığı; bu durumda mahkemece mevcut deliller takdir edilerek davanın reddi gerektiği-
Davacının bedelsizlik iddiasına dayalı olarak menfi tespit isteminde bulunduğu bilinerek, bu davada ise imza sahteliği ve faize itiraz nedeniyle menfi tespit isteminde bulunduğundan her iki davada dava sebeplerinin farklı olduğu ve mahkeme kararının bu davada kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Davacı, takip konusu bononun emlak komisyonculuğu yapan davalının aracılığıyla dava dışı ... isimli şahıstan 65.000 Euro bedelle satın alınan taşınmazın satım bedelinin teminatı olmak üzere verilen bonolardan birisi olduğu ve komisyon bedeliyle birlikte borcun ödenmesine rağmen bononun davalıdan geri alınmadığı, ayrıca 65.000 Euro'luk satışta 7.500 Euro emlak komisyonunun fahiş olduğunu ileri sürdüğü, davacı, davalının eşi ....... Bankası ....Şubesindeki hesabına 20.000 Euro gönderdiğini ispat etmişse de bu paranın takip konusu bononun karşılığında ödendiğine dair bir kesinlik bulunmadığı ve taraflar arasında 65.000 Euro'luk taşınmaz satım ilişkisi bulunduğundan davacının iddiasına itibar edilmediği, ayrıca davacının bir taraftan 7.500 Euro'luk emlak komisyonculuğu ücretini ödediğini savunurken diğer taraftan komisyon bedelinin fahiş olduğunu ileri sürmesinin de çelişkili görüldüğü, davacının takip konusu bononun ödendiğini ispat edemediğinden menfi tespit isteminin reddi gerektiği-