Dosyaya sunulan sözleşmeden sonra taraflar arasında zeytin satışının olduğu, bu dava konusu iade faturasından başka faturaların da satıcı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu ayrıca satış bedellerine karşılık firma yetkilisi kişi tarafından alınan çeklerin satıcı firma tarafından kabul edilip işleme konulduğunun, bu sözleşmenin satış ilişkisinde fiilen uygulandığının anlaşıldığı, somut olayda her ne kadar davacı şirketi temsilen hareket ettiğini bildiren kişilerin şirketi temsile yetkili olmadıkları belirlenmiş ise de bu kişilerin ticari mümessil olarak kabul edilip imzaları bulunan Bayilik Sözleşmesinin tarafları bağlayacağının da mahkemece kabulü gerekeceği-
Mahkemece senet aslının davalı alacaklı tarafından mahkemeye sunulmadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, senet aslının adı geçen icra müdürlüğünün takip dosyası içinde bulunduğu anlaşıldığından, senet aslının icra müdürlüğünden istenilerek senet üzerinde imza incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece ceza mahkemesince davalı hakkında senedin yağması suçundan mahkumiyet kararı verildiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, adı geçen mahkeme kararının kesinleşmediğinin, temyiz aşamasında olduğunun dosyadaki yazılardan anlaşıldığı, bu mahkeme kararının kesinleşmesi beklenip, TBK'nın 74.maddesi uyarınca bu davaya etkisi üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası sonucu kesinleşmiş bulunan icra takibine karşı menfi tespit davası açılamayacağı-
İcra takibine konu bono bedellerinden dolayı ödenen miktar kadar borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada, TBK. mad. 102 uyarınca takip konusu bonoların vade tarihinden sonra yapılan ödemelerin bonolara yönelik yapıldığının kabul edilip taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak bir karar vermek gerektiği-
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nun 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesindeki maddi olguyu tespitin hukuk hakimini bağlayabileceği gözetilerek bu konudaki ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Banka aleyhine açılmış menfi tespit istemi-
İcra takibinden sonra menfi tespit davası açılmış olup, henüz kesinleşmemiş olsa da, ceza mahkemesi kararı ile senedin sahte olduğunun belirlendiği, bu durumda mahkemenin HMK'nın 209/1. maddesi ile HMK'nın 389. vd. maddeleri nazara alınarak takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesinin mümkün olduğu- Ceza mahkemesi kararı ve delil durumundaki değişikliği nazara alınmadan sadece İİK'nın 72/3. maddesi nazara alınarak ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin yerinde görülmediği-
Elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak sayaç okuma , perakende satış hizmet bedeli , iletim ve dağıtım bedeli ile kayıp kaçak bedeli üzerinden alınan Trt payı bedeli, enerji fonu ,belediye tüketim vergisi ile haksız miktarlar üzerinden matrah belirlenerek alınan %18 lik KDV nin istirdatı istemine ilişkin davada, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri , sayaç okuma , perakende satış hizmet bedeli ve iletim ve dağıtım bedeli ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 'nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Yeni malik tarafından kira bedellerinin yeni malik sıfatıyla kendisine ödenmesine dair bir ihtar keşide edilmemiş ise de icra takibi ile gönderilen ödeme emri ile davacı kiracının,satın almadan haberdar olduğu; kaldı ki takip konusu döneme ait kira bedeli ne kiraya verene ne de yeni malike ödenmediğinden yeni malik tarafından gönderilecek olan ihtarnamenin sonuca etkili olacağının düşünülemeyeceği; yeni malik satın alma tarihi itibariyle takip konusu dönem kira alacağına hak kazandığından ve davacı gerek takip tarihi itibariyle gerek yeni malike gerekse kiraya verene ödeme yaptığına dair bir belge de ibraz edemediğinden davalı hakkındaki menfi tespit davasının reddine karar verilmesi gerektiği-