Davalının davacıya borç vermiş olduğu dönemde 50 milyar miktarındaki bir paranın borç verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davacının davalıya borçlu olduğu miktarın yalnızca 5.000,00 TL olduğu iddiasıyla kambiyo senedine ilişkin olarak açılan bir menfi tespit davası kapsamında, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğu borçlu tarafın senedin aksini aynı ölçüde yazılı bir belge ile ispatlaması gerektiği halde böyle bir ispat vesikası sunmadığı gerekçesiyle verilen yerel mahkeme kararının onandığı-
Tarımsal kredi sebebiyle müşterek ve müteselsilen kefil olan davacının borcu -5661 s. Yasa'nın 6. maddesinde 21.04.2011 tarihinde yapılan değişiklikle- sona ermesine rağmen, bu tarihten sonra davacı aleyhine takip yapan davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulü isabetliyse de, davalı alacaklı banka icra takibinde haksız ise de kötüniyetli kabul edilemeyeceğinden aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilemeyeceği-
Çekin keşide tarihindeki düzeltme ile ilgili paraf imzalarının keşideci davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme ile bu konuda imza incelemesi yaptırılması gerekirken, hazırlık tahkikatı sırasında Cumhuriyet Savcılığınca alınan rapora itibar edilerek eksik inceleme ile karar verilemeyeceği-
Mahkemece taraflar arasındaki protokol uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de dosyaya sunulan protokolde vekalet ücretine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, dava açıldığı tarih itibariyle haklılık durumu gözetilerek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı-
Menfi tespit davasında kısa karar ile gerekçeli karar arasında hüküm altına alınan icra takip dosyaları bakımından çelişki yaratıldığından kararın bozulması gerektiği-
Borcun icra takip tarihi itibariyle varlığının tespitinin teknik bir inceleme ile ortaya çıkacağı- Mahkemece, banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak davacının takip tarihi itibariyle kefalet borcunun ve ayrıca dava tarihinde sorumluluğunun devam edip etmediği yönünde rapor alınması gerektiği-
İrsaliyeli fatura içeriklerine göre malların teslim alınarak karşılığında ödeme için çeklerin verildiği, faturalara 8 günlük yasal süre içinde itiraz edilmediğinden, malların teslim alınmadığına ilişkin ispat külfetinin davacı-borçluda olduğu- Davalı-alacaklı taraf tacir şahıs olup tacir şahıslara tebligatın ne şekilde yapılacağı usul ve ticaret kanununda belirtilmiş olduğundan, bu yön gözetilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davalı tarafın savunma hakkı kısıtlanarak yargılama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davanın 27.899,30 TL alacak için başlatılan icra takibine karşı borcun 25.000 TL sinin üç adet çek ile icra takibinden önce ödendiği ve takibin haksız ve kötüniyetli olduğu bu nedenle borçlu olmadığının tespiti ve haksız ve kötüniyetli takip tazminatı verilmesine ilişkin olduğu, takip tarihi 15.12.2011 olup davacı tarafından takip konusu borca karşılık 06.01.2011 tarihli tahsilat makbuzu ile üç adet 30.03.2011,31.03.2011,31.03.2011 tarihli çekler verilmiş çeklerin gününde ödendiğinin davalı tarafından davaya verilen cevapta kabul edildiği, bu durumda tahsil etmiş olduğu alacağı ikinci kez tahsil etme yoluna başvuran alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu, davacı yararına İİK 72/5. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasında davcı-borçlunun borcu bulunmadığını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, ses kaydı delil olarak kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpoteğin fekki istemine ilişkin davada taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğu-