Her ne kadar ihtiyati tedbir isteminin reddi kararına karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuş ise de, daha önce verilen tedbir teminatının yatırılmamış oluşu ve takip konusu bonolar üzerinde yaptırılan grafolojik inceleme dikkate alınarak, bu aşamada gerek İİK'nun 72/3. maddesi yönünden, gerekse HMK'nun 209. madde yönünden ihtiyati tedbir koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmakla, istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı üçüncü kişi, İİK. mad. 89/3 uyarınca, 15 günlük yasal süre içerisinde davasını açarak, menfi tespit davası açma süresi içerisinde davayı açtığına dair belgeyi 20 günlük yasal süre içerisinde icra müdürlüğüne sunarak talepte bulunmuş ve talebi kabul edilmiş olduğundan, sonrasında, anılan menfi tespit davasının kararına dayanılarak şikayetçi aleyhine tekrar haciz uygulamasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Menfi tespit davasında verilen söz konusu kararda, ihtiyati tedbir ve icranın durdurulması taleplerinin ilgili icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinin de ifade olunmakla taleplerin reddedildiği de açık olduğu-
Davacı tarafından çekin keşide tarihinde değişiklik yapıldığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, davaya konu çekin keşideci imzası ile keşide tarihi değişikliğindeki paraf imzasının keşideciye ait olmadığının anlaşıldığı, davacı kendi cirosundaki imzasını inkar etmediğine göre imzaların istiklali prensibi gereği çek bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davacının keşideci imzasının ve paraftaki imzanın geçerli olmadığı yönündeki itirazının dinlenemeyeceği, imza sahte bile olsa ciranta olan davacı borçlunun kendi imzasından sorumlu olacağı, şeklen geçerli ciro silsilesine göre yetkili hamil olan davalı alacaklı cirantanın iyiniyetli olduğu, bunun aksinin davacı tarafça ispatı gerektiği, bu hususun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiği-
Keşidecinin lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi defileri iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceği, hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına iktisap etmiş olması halinin ise istisna olduğu-
Menfi tespit/istirdat davasında, dava açıldıktan sonraki ödemelerin de dikkate alınmasının hatalı olduğu-
Takip konusu senedin sahte imza ile düzenlendiğine ilişkin dosyada imza raporu Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmuş suç duyurusu dilekçesi vb. herhangi bir delil bulunmadığı gibi davalının tam olarak imza inkarının da olmadığı, imza ve yazıda sahtelik dışında açığa imzanın kötüye kullanıldığı, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğuna ilişkin iddiaların HMK'nin 209. maddesi kapsamında olmadığı- Dosyada HMK 390. maddesi kapsamında "kesin ispat" koşulu sağlanıncaya kadar "yaklaşık ispat" koşulunu sağlayan bir delil de bulunmadığı gibi HMK'nin 209.madde kapsamında yazı ve imzada sahtecilik iddiası da bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken, HMK'nin 389 ve devamı maddesine göre uyuşmazlık konusu olmayan mal, hak ya da alacaklar üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı şeklindeki gerekçenin yerinde görülmediği-
Davacının feragat talebi ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce gerçekleştiğinden, hesaplanacak nisbi vekalet ücretinin 1/2'si kadar vekalet ücretinin yine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin asgari vekalet ücretine ilişkin hükümler dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiği- İİK. mad. 72/4 gereğince durdurulan takipteki alacak miktarı üzerinden %20 tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesi gerektiği-
Aynı kişi tarafından kaşe üzerine atılan ikinci imzanın aval hükmünde olmadığı-  Bonoda kefil bölümünde davacının isminin yazılmış olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, aval için sadece imza yeterli olup ayrıca ad ve soyad yazılmasının gerekli olmadığı-
İstirdat davasında, davacının da içerisinde olduğu minibüsçülerin araçlarının kapasitesinin artırımına ve dava konusu senedin davacı tarafından keşide edilmesine dayanak yapılan 2007 tarihli .... genel kurulu kararının mahkemece iptal edilmesi karşısında, iptal kararına rağmen anılan ... kararının fiilen uygulamasının devam edip etmediği, davalı Kooperatif üyesinin 2007 tarihli ... kararının alınmasından iptal edilinceye kadar ki geçen süre zarfında, yine fiili durumun sonuna kadar geçen sürede zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa ne miktar zarara uğradığı gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle tespit edilerek karar verilmesi gerektiği-
İcra dosyasına ödenen paranın istirdadına ilişkin davada, icra dosyaları getirtilerek, paranın tamamen ödenip ödenmediği, ödenmişse son ödeme tarihi göz önüne alınarak 1 yıllık hak düşürücü sürenin dava tarihi itibariyle geçip geçmediği değerlendirilmesi yapılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-