Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin dikkate alınarak bonodan dolayı borçlu bulunup bulunmadığı konusunda karar verilmesinin yerinde olmadığı, kaldı ki davaya konu bonolar davacı defterlerinde kayıtlı değildir, bu nedenle imza incelemesine esas olacak belge asılları getirtilerek davaya konu bonoların düzenleme tarihindeki şirket yetkilisine ait olup olmadığının grafolog bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerektiği-
Çeklerin, "teminat çeki" olarak verildiği iddiasının yazılı delille ispatı gerektiği- Dava tarihinden sonra taraflar arasında düzenlenen protokolde davacı-borçlunun, icra takibine konu borcu kabul etmiş  olduğu anlaşıldığından, artık çeklerin teminat karşılığı verildiğinin ileri sürülemeyeceği-
İmza incelemesinde tatbik olarak alınacak imzaların asıl olması ve özellikle senedin tanzim tarihinden önceki ihtilafsız döneme ait bulunması gerektiği-
6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
Dar yetkili icra mahkemesince verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği ve bu mahkemede yapılan bilirkişi incelemesinin genel yetkili mahkemede kesin delil olarak kabul edilemeyeceği- Menfi tespit davasında, davacı-borçlu tarafın çek üzerindeki imzaya itirazı üzerinde durulup buna ilişkin imza incelemesi yaptırılıp bilirkişi raporu aldırılarak karar verilmesi gerektiği- 
Kanıtlanamayan menfi tespit davasının reddi halinde hüküm altına alınacak olan yargılama harcı red harcı olup bu durumda fazla yatırılan harcın istek halinde tarafa iadesi gerektiği-
Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, alacaklı durumundaki davalının, savunmalarını def’i yolu ile ileri sürmesi halinde, borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da (menfi tespit davası hakkında verilen karar kesinleşinceye kadar) zamanaşımını keseceğinin kabulü gerektiği-
Takip konusu senedin sahte imza ile düzenlendiğine ilişkin Başsavcılığının soruşturma dosyası imza sirküleri gözönünde bulundurularak yaklaşık ispat koşulu sağlandığından ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği- Davacının İİK'nun 72/3.maddesi gereğince icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir talebinde bulunduğu, dolasıyla HMK'nun 26.maddesi gereğince taleple bağlılık kuralı gözönünde bulundurularak ihtiyati tedbir talebinin bu kapsamda değerlendirilerek kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesinin doğru görülmediği-
Kefillik ve muvafakat sonucu emekli maaşından yapılan kesintinin, şikayet üzerine emekli maaşına konulan haczin kaldırılmış olması sebebiyle, iadesi talebine ilişkin istirdat davasında, davacının emekli maaşından kesilen miktarlar net olarak tespit edilip sadece bunlar yönünden iade kararı verilmesi gerektiği-
Usul hukukunda dahili dava diye bir usul müessesesinin bulunmadığı- Takip alacaklısının menfi tespit davasında yargılama devam ederken davalı olarak kabul edilip davacılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-