Davalı ortak konuta dönmemekte haklı olduğunu ispat edemediğinden, davanın kabulü ile terk sebebiyle boşanmaya karar verilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terk edilen eşe ait olup, diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eşin de terk etmiş sayılacağı-
Davanın terk hukuki sebebine dayanması halinde delillerin bu çerçevede incelenmesi gerekeceği-
Terk sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilebilmesi için terk edilen eşin, diğer eşi ortak konuta çağırması gerektiği ancak tarafların ortak konutu yok ise ihtarın geçersiz olacağı-
İhtar muhatabının ihtar talep tarihinde Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı bir nafaka davasının bulunması Türk Medeni Kanununun 164. maddesindeki altı aylık ayrılık süresinin dönüş için verilen iki aylık yasal bekleme süresi dışında kalan dört aylık süresini bertaraf edeceği ve davacının terk ihtarı sonuç doğurucu olarak kabul edilmemesi gerekeceği-
İhtarın hukuki sonuç doğurabilmesi için ihtar isteğinden önceki dört ay içinde kadının, haklı bir sebep olmaksızın birlik dışında yaşadığının gerçekleşmesi gerektiği-
Terk sebebine dayalı olarak açılan davada davalının, evi terk etmekte haklılığını değil, eve döndüğünü veya eve dönmemekte haklılığını ispat edeceği-
Davacının son oturumdaki beyanı, davadan feragat niteliğinde olup; dava, terk sebebine dayandığına göre davacının sözü edilen beyanının davanın neticesi üzerinde bir etkisi ve hukuki öneminin bulunmadığı-
Davanın, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine değil münhasıran terk sebebine dayandığı, dayanılan delillere ve tarafların kusur derecelerine göre, boşanmanın karara bağlanmasının gerekeceği-
Davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla eşini terk ettiğini kabule yeterli delil bulunmadığı; ancak böyle bile olsa, bu durumun terke dayalı bir boşanma sebebi teşkil edeceği; oysa, dava Türk Medeni Kanununun 164. maddesine değil, aynı Yasanın 166/1. maddesinde yer alan sebebe dayandığından ve taraflar arasında da Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan “ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsılma” unsuru davada gerçekleşmediğinden davanın reddi gerekeceği-