Davalı-karşı davacının ihtar talebinde bulunabilmesi için nafaka dava tarihinden itibaren dört ay geçmesinin yeterli olduğu, bu nedenle davalı-karşı davacı erkeğin terke dayalı davası süresinde olduğundan ve davacı-karşı davalı, usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen ortak konuta dönmemekte haklılığını kanıtlayamadığından, TMK. mad. 164’de yer alan diğer koşullar da gerçekleştiğinden, davalı-karşı davacı erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Terk sebebine dayanan boşanma davasının reddedilebilmesi için terkte haklı olmanın yetmeyeceği, usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen ihtar edilen eşin haklı bir sebeple aile birliğine dönmediğinin gerçekleşmesi gerekeceği -
Doğum sonrası depresyon tanısının mevcut olan davalının, remisyon (iyilik) halinde bulunduğu anlaşıldığından ve davalının mevcut rahatsızlığı ortak konuta dönmemesini haklı kılan bir mazeret olmadığından, ihtar kararı usulüne uygun şekilde tebliğ edilen davalı haklı bir neden olmaksızın iki aylık sürede ortak konuta dönmediğinden, TMK. mad. 164 uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davalı-davacı erkeğin eşine karşı fiziksel şiddete başvurması olayından sonra, bağımsız ev temin ettiği, davacı-davalı kadının da baba evinden müşterek konuta geldiği ve tarafların üç aya yakın bir süre birlikte yaşadıkları böylece kadının eşini affettiği en azından hoşgörüyle karşılamış sayılması gerekeceği- Terk nedenine dayalı bir dava bulunmadığından, bu olaya dayalı olarak boşanma kararı verilemeyeceği- Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı- Davalı-davacının açık muvafakati olmamasına rağmen, ön inceleme duruşmasına kadar tazminat talebinde bulunmayan davacı-davalı kadının ilk defa son oturumda talep ettiği maddi ve manevi tazminat istekleri ile ilgili karar verilmemesi gerekeceği-
6217 sayılı "Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la (RG.14.04.2011 tarih ve 27905 sayı), Türk Medeni Kanununun 164. maddesi ile 1512 sayılı Noterlik Kanunu ile yapılan değişiklikle noterlere de, terk eden eşe ihtar gönderme yetkisinin tanındığı-
Terk edilen eşin diğerini kurallara uygun olarak ortak konuta çağırmakla yükümlü olduğu, bu itibarla kanunda gösterilen (TMK.md.164) sürelerin başında tarafların kanuni koşullara uygun ortak konutunun olmadığı anlaşıldığından ihtarın geçersiz olduğu-
Diğer eşi ortak konutu terke zorlayan veya ortak konuta dönmesini engelleyen eşin “terk eden eş” konumunda olduğu ve terk nedeniyle boşanma davası açma hakkının bulunmadığı-
Davalının, tarafların birlikte veya eşlerden biri tarafından seçilen ya da hakim tarafından belirlenen bağımsız bir eve davet edilmediğinin anlaşıldığı ve böylece davalının ihtara uymamakta haklı görüldüğü-
Terk hukuki sebebine dayalı olarak açılan davanı konusu ile daha önce açılıp da reddedilen diğer boşanma davalarının konusu aynı olmadığından açılan davanın esasının incelenip karar verilmesi gerekeceği-
Davalının, tarafların birlikte seçtikleri veya TMK'nun 188. maddesindeki şartların oluşması sebebiyle eşlerden biri tarafından seçilen ya da hakim tarafından belirlenen bağımsız bir eve davet edilmesi gerekeceği, davalının bu ihtara uymamakta haklı olduğu-