"Teminatlar amacı dışında kullanılamaz, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz ve haczedilemez." şeklindeki 5957 s. Sebze ve Meyveler ile Y.li Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 12/3. maddesi gereğince; icra müdürlüğünün, borçlunun, Büyükşehir Belediyesi nezdindeki teminatlarına haciz konulması yönündeki işlemi yasaya aykırı olup, Belediye'nin söz konusu teminatlara ilişkin şikayette hukuki yararının bulunduğu ve mahkemece, 5957 sayılı Kanun'da yer alan emredici düzenleme gereğince, haciz konulan teminatlar yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekili hesapta bulunan paranın niteliği itibariyle Devlet malı olduğu ve İİK'nun 82/1. maddesi gereğince haczedilemeyeceği şikayetinde de bulunduğundan, Mahkemece bu yöne ilişkin şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
6552 sayılı Belediye Kanunu'nun 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesindeki “15'inci maddenin son fıkrası hükümlerinin, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanacağı, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklindeki hükmün Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürürlükten kaldırıldığını, bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasa'nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekeceği-
6552 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde, bu yasa ile 5393 sayılı Belediye Kanuna eklenen "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir"..." şeklindeki hükmün (mad. 15/son) uygulanamayacağı-
İcra takibinin -6552 s. Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde- 5393 sayılı Kanunun 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediye'den borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir" hükmü gereğince, öncelikle İcra Dairesi’nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin, yerine getirileceği- İcra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise; 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen fıkranın uygulanamayacağI-
5393 s. Belediye Kanunu'nun 15/son fıkrasındaki, "haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağı"na dair kısmının iptal edilmiş olması nedeniyle aynı maddede yer alan "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczinin mümkün olduğu-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği- Kayıtlı taşınmaz için meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü ancak, taşınmaz üzerine haciz tarihinden önce banka lehine ipotek tesis edildiği ve mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği, o halde mahkemece, tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek ipoteğin mahiyeti ve veriliş nedeni araştırılıp zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği ipotek alacaklısı bankadan sorulup tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu olmadığından, borçlunun daha mütevazi semtlerde edinebileceği haline münasip meskenin değerinin belirlenmeden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Mahkemece, bilirkişilerden ek rapor alınarak, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenerek, bu tespitten sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
İcra Mahkemesi'nce bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda, ... ada ... nolu parselin yapı ve arsa değeri toplamının 132.502,95 TL olduğunun belirlendiği; bu değerle ilgili bozma yapılmadığı, sadece borçlunun ailesi ile birlikte oturabileceği haline münasip ev değerinin hesaplanması yönünden ek rapor alınması için hükmün bozulduğu; bozma ilamına uyulduğu halde, ... nolu parselin değerinin yeniden belirlenmesi ve aradan geçen zamana rağmen daha düşük olarak değer bildiren raporla sonuca gidilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece, 85,000 TL olarak belirlenen davacının haline münasip evin değeri ve ilk raporda 132,502,95 TL olarak belirlenen mahcuzun değeri esas alınıp, taşınmazın satılmasına, borçlunun haline münasip alacağı evin değerinin satış bedelinden ayrılarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulması gerektiği-
Şikayetçinin henüz adına tescil edilmeyen taşınmazdaki haczin kaldırılmasını istemek konusunda şikayet hakkının doğmadığı; üçüncü kişinin taşınmaz adına tescil yapılmadan şikayet hakkının kullanamayacağı-