Kural olarak ev eşyasının haczedilemeyeceği, ancak aynı amaca hizmet eden birden fazla eşya var ise birisinin haczedilebileceği- Mütevazi bir hayat standardının sürdürülebilmesi ve içinde bulunulan sosyal statünün asgari koşullarının muhafazasını temine yarayan, borçlunun yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya lüzumlu eşya olarak kabul edilmesi gerektiği ve lüzumlu eşyanın değeri pek fahiş olmadığı sürece haczedilmezlik şikayetinin dinlenmesi gerektiği- Borçluya ait 62 ekran LCD televizyonun bir adet olduğu ve niteliği itibarı ile lüks sayılmayıp değeri de pek fahiş olamayacağına göre haczedilemeyeceğinin kabulü gerektiği-
İcra müdürünün, haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığı ancak kural bu olmakla birlikte, İİK'nun 82. maddesine 02/07/2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen son fıkrada yer alan “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” düzenlemesi karşısında, icra memurunun, haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisi olduğu- Tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczinin kabil olup olmadığı ile sınırlı olup icra müdürünün bunun dışında, haczedilen şeyin İİK'nun 83/c. maddesi kapsamında olup olmadığını takdir etme yetkisinin bulunmadığından, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Bilirkişi raporunda, borçlunun daha mütevazi yerlerde haline münasip edinebileceği meskenin değerinin saptanmamasının doğru görülmediği, diğer taraftan, söz konusu raporda, borçlunun haline uygun alabileceği evin değerinin net ve kesin olarak tespit edilmediği anlaşılmakta olup; bu haliyle de rapor hükme yeterli olmadığından, mahkemece, öncelikle, borçlunun haciz anında kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğunun, bu kişiler adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığının, geçimlerini nasıl temin ettiklerinin de belirlenmesi suretiyle borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun usulünce saptanması, sonrasında bilirkişiden ek rapor alınarak borçlunun daha mütevazi semtlerde haline münasip evi alabileceği değerin açık, net ve tek rakam olarak tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, icra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden haline münasip mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılması, kalanının alacaklıya ödenmesi gerekeceği-
Maden işletme ruhsatına uygulanan hacizle ilgili olarak yapılan haczedilmezlik şikayeti hakkındaki icra mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenmeden ihale yapılmasının hatalı olduğu-
Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin haczedilemeyeceği-
İcra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanun'un 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediye'den borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince, öncelikle İcra Dairesi'nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin, yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise; 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekeceği-
İcra takibinin -6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan- 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 s. Kanun'un 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir" hükmü gereğince, öncelikle İcra Dairesi'nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin yerine getirileceği- Bozma kararından sonra, 6552 sayılı Yasa iptal edildiğinden, bozma kararı ve bozmaya uyularak verilen hükmün dayanağının kalmadığı- 11.11.2013 tarihinde başlatılan takipte 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümleri uygulanamayacağı-
Düşen hacizlerle ilgili 103 tebligatları sonradan yapılan hacze yönelik meskeniyet şikayetinin incelenmesinde esas alınamayacağı- Düşen hacizler nedeniyle önceden haczedilmezlik şikayetinde bulunulmamış olsa da, haczin yenilenmesi üzerine haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceği-
Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığının, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği-