Takip konusu ilamda; İdarenin kamulaştırmasız elatma eylemi 1995 yılından sonrasına ait olup olayda uygulanması gerekli 2942 s. Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmadığından, 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma davalarında borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu-
Kural olarak borçlunun tüm mallarının haczedilebileceği, bir haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunmasının zorunlu olduğu, haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan Belediye Kanunu’nun 15/son maddesinin “dar” yorumlanması gerekeceği-
Maden işletme ruhsatının devredilebileceği, ipotek edilebileceği, icra dairesince satışının yapılabileceği gözetildiğinde, işletme ruhsatı üzerine de haciz konulabileceği, ancak işletme hakkı ile bütünlük teşkil eden tesis, vasıta, alet ve malzemenin münferiden haczedilemeyeceği düzenlenmiş olduğundan ve haczedilen menkullerin işçilerin ve madenlerin nakli için kullanıldığı iddia edilmekte olduğundan, mahkemece Maden Kanunu'nun 40. maddesi nazara alınarak Maden İşletme Ruhsatı getirtilip haczedilen menkullerin işletme hakkı ile bir bütünlük arz edip etmediği ve münferiden haczedilmesinin mümkün olup olmadığı araştırılması gerekeceği-
Borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için 103 davetiyesi tebliğinin zorunlu bulunmadığı-
Borçlunun haline münasip evin değeri açıkça belirlenmeden eksik inceleme ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takip tarihi 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerinin uygulanamayacağı-
Mahkemece, kural olarak borçluların taşınmazdaki hisselerinin değerleri tespit edilerek borçluların haline münasip ev alabilecekleri miktarlar, mahcuzun değerinden (bu değerden hissesine düşecek miktardan) fazla ise şikayetin kabulü; az ise şikayetin kısmen kabulü ile mahcuzun (borçlunun hissesinin) satılarak, borçluların hallerine münasip ev almaları için gerekli bedelin kendilerine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçluların hallerine münasip ev alabilecekleri miktarlardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Köy orta malı kavramının, köy tüzel kişiliğinin fark gözetilmeksizin bütün taşınmaz mallarını içine aldığı ve bu kapsamda yapılan şikayetin, kamu düzeni ile ilgili olduğundan süresiz olarak yapılabileceği-
103 davet kağıdının borçlunun vekiline tebliğ edildiği tarihe göre yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu- Borçlunun 3. kişi şirket lehine taşınmaz üzerinde ipotek tesis ettirdiği ve ipotek borcunun halen devam ettiği anlaşıldığından, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu-