Şikayete konu taşınmaza haciz konulduğu, alacaklının satış talebinde bulunduğu, şikayet tarihi itibariyle haczin düşmüş olduğu, bu durumda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişi icra mahkemesine başvurusunda; "icra dosyasında haciz konulan taşınmaza ilişkin olarak borçlu ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, haczin kaldırılmasını ve bu sözleşmeye göre borçluya düşecek bağımsız bölümler üzerine haciz konulmasını" istemişse de, şikayete konu icra takibinde, şikayetçinin taraf sıfatı bulunmadığı gibi, anılan kişinin, şikayet konusu taşınmazın maliki de olmadığı anlaşıldığından şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
Takip dayanağı ilamın içeriğinden de alacaklının su işlerinde çalışmasından kaynaklı alacağı olduğu anlaşılmakta olup, 71. nolu komisyon kararı gereğince sulama işleriyle ilgili alacak ve borçlar, Mersin Büyük Şehir Belediyesi ve bağlı kuruluşu olan MESKİ'ye devredildiği, 132. nolu karara göre; hizmet ve faaliyet nereye devrediliyorsa o hizmetle ilgili hak, alacak ve borçlar, icra ve haciz dosyalarının da devredilmiş sayılacağı, sonuç olarak borçtan Mersin Büyük Şehir Belediyesi'nin sorumlu olduğu anlaşılmakta olup şikayete konu memur işleminin hukuka uygun olduğu-
Borçlunun aynı binada veya başka yerlerde evlerinin olmasının, meskeniyet şikayetinin dinlenilmesine mani olmadığı, birden fazla evi hacizli olan borçlunun, istediği ev için meskeniyet şikayetinde bulunabileceği, ancak bu tercihini makul bir sebep olmadan değiştiremeyeceği-
Meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturması şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesinin de bu talepte bulunmasına engel olmadığı, ayrıca borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de, bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunabileceği-
Taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- Şikayetçi üçüncü kişinin, mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan, her zaman şikayet hakkı bulunduğu, ancak, haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğu tapu kaydından anlaşıldığından ve mahkeme kararında haczin kaldırılması yönünde bir hüküm de olmadığından, şikayetçinin, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği-
Mahkemece; İİK. mad. 82/1. fıkrasının 4. bendi ve 3. fıkrası uyarınca, borçlunun ve ailesinin geçimini sağlaması için yeterli arazi miktarı ile arazi üzerinde yetiştirilebilen ürün de dikkate alınarak borçlunun, faaliyetlerini sürdürebilmesi için traktöre ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı varsa, şikayete konu traktörün kıymeti ile borçlunun haline münasip traktörü alabilmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, traktörün kıymeti borçlunun haline münasip traktörün bedelinden fazla ise satılmasına, satış bedelinden İİK.'nun 82. maddesinde nitelikleri belirlenen traktörü alabilmesi için gerekli olan paranın borçluya bırakılmasına, kalanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmadığı ve aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu- Borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaz üzerinde 25.07.2013 tarihinde yeniden haciz konulan haciz yönünden (1 yıllık) satış isteme süresi geçmiş ise de, 21.11.2012 tarihinde konulan haciz yönünden- o tarihte yürürlükte olan İİK'nun 106. maddesi uyarınca- satış isteme süresi, 2 yıl olduğundan ve henüz geçmediğinden, haczin düştüğünden söz edilemeyeceği-
İcra Mahkemesi'nce şikayet nedenleri arasında yer almayan haczedilmezlik şikayeti değerlendirilerek takibin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
İcra takibinin, 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 s. K.'nun 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince öncelikle İcra Dairesi'nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması veya gösterilen malların alacağı karşılamaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin, yerine getirileceğinin; icra takibinin 6552 s. Yasa'nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise, 6552 s. K. ile 15/son maddesine eklenen fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerektiği-