Mahkemece, tapudan ipotek akit tablosunun onaylı bir örneği getirtilmek suretiyle, ipoteğin mahiyeti ve verilme nedeni araştırılarak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilip, ödenmiş olduğu ve dolayısıyla ipoteğin meskeniyet şikayetine engel türden olmadığı anlaşılırsa, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Anayasa Mahkemesi'nin, 26/06/2015 tarihli ve 29398 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 17.06.2015 tarih ve 2014/194 Esas 2015/55 sayılı Kararı ile; 3.7.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesine, 10.9.2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesiyle eklenen fıkranın birinci cümlesindeki “…ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır”; ikinci cümlesindeki “…veya kamu hizmetlerini aksatacak…” ibareleri ile 6552 sayılı Kanun’un 123. maddesiyle eklenen geçici 8. maddesinin, Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği anlaşıldığından, anılan yasa maddesinin, artık şikayete konu takip dosyasındaki haciz işlemlerine uygulanamayacağı-
Mahkemece, haciz tutanağında infaz memuru olarak imzası bulunan kişinin duruşmada tanık olarak alınan beyanında özetle, müzik aleti, koşu bandı ve modülatör araç simülasyon kiti haricinde haczedilen eşyaların tamamının evde iki tane olduğunu belirtmesi üzerine, alacaklı vekilinin bu hususların haciz tutanağına yazılmaması nedeniyle tutanağın eksik düzenlendiği, haczedilen eşyaların lüzumlu eşya olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği yönünde tanık beyanına itirazda bulunduğu görüldüğünden, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak sureti ile haczedilen her bir eşyanın haczinin mümkün olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi şirket takip borçlusu ortağı yönünden üçüncü kişi sayılacağından, şikayetçi şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilbileceği-
Borçluya takip dosyasında bilinen adresine 7201 sayılı TK.'nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak tebliğ edilmeye çalışıldığı, tebligatın bila tebliğ dönmesi ile aynı Kanun'un 10/2. maddesi yollamasıyla TK'nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarıldığı, tebligat üzerinde, çıkaran merci tarafından, adres, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için, tebligatın TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılacağına ilişkin bir şerh bulunduğu, bu nedenlerle tebligatın usulüne uygun olduğu-
Mahkemece, borçlu Belediye Başkanlığı'nın hacizlerin kaldırılması talebi hakkında işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, icra müdürlüğünün takdir hakkı bulunmadığı gerekçesi ile eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Belediyeye ait, taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiği; bir malın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü için, o malın kamu hizmetinin yürütülebilmesi amacına uygun bulunması gerektiği- Haczedilmezlik şikayetine konu edilenin şeyin, belediyenin banka hesabı olması durumunda hesaptaki paraların niteliği belirlenmesi gerektiği- Belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması halinde, belediyenin haczedilmezlik hakkından feragat etmiş olacağı- Her davanın açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanacağı-
İdarenin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ve 4734 s. Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, idarenin bu işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
Bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğinin kabul edilebilmesi için, bu konuda açıkça bir kanun hükmünün varlığı veya maddi hukuk anlamında o mal veya hakkın satış ve devrine engel yasal bir düzenlemenin bulunmasının şart olduğu- Şirket ortakları, şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettikleri sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme bulunmadığından sermaye alacağı haczinin mümkün olduğu- Borçlu şirketin, üçüncü kişi şirket ortağı nezdinde, sermaye borcu dışında tamamen özel hukuktan kaynaklanan ve paraya çevrilmesi mümkün, İİK. mad. 89. kapsamında haczedilebilecek nitelikte başkaca hak ve alacaklarının bulunabileceği- Şirket ortağının borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağı ve dolayısıyla şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
Tasarrufun iptali davasında hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti alacakları, ilk takip dosyasından bağımsız alacaklar olduğundan, bu alacakların tahsili için başlatılan icra takibinde tasarrufun iptaline konu mal dışında borçlunun diğer mallarının da haczedilebileceği-