Gider avansının dava şartı olup yatırılmaması durumunda davanın usulden reddedileceği- Taraflardan herbirinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorunda olduğu- Tarafların birlikte aynı delilin ikamesini talep ettikleri durumda gereken gideri yarı yarıya avans olarak ödeyecekleri- Delil ikamesi avansı ve gider avansının hüküm ve sonuçları itibariyle birbirlerinden farklı olduğu ve delil ikamesi avansının dava şartı niteliğinde olmadığı- İİK. mad. 82'ye dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde ispat külfetinin borçluya ait olduğu- Keşif ve bilirkişi incelemesi için gerekli olan delil avansının dosyaya yatırılmış olması nedeniyle işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, borçlunun açıklandığı üzere bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değer belirlendikten sonra, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece adı geçen icra müdürlüğünün dosyası ile haciz konulduğu ileri sürülen şikayetçinin meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinde bulunduğu nazara alınarak şikayetin incelenmesi gerekeceği-
Mahkemece, kesin süreye ilişkin ihtaratın borçlu vekiline tebliği yapıldıktan sonra neticesine göre karar verilmesi gerekliliği yerine getirilmeden sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, İcra Müdürlüğünce haciz kararı alınmadan önce borca yeter mal gösterilmesi istenilmeden uygulanan haczin kaldırılması talebi yönünden hüküm kurulmamasının da isabetsiz olduğu-
Şirket ortakları borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı şikayetçilere İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
103 davetiyesinde şikayete konu taşınmaz dışındaki diğer taşınmazlara yer verildiği görüldüğünden,bu taşınmaz yönünden haczin İİK'nun 103. maddesi gereğince gönderilen bu davetiyenin tebliğ edildiği tarihte öğrenildiğinin kabul edilemeyeceği- mahkemece, borçlunun, beyan ettiği tarihte haczi öğrendiği ve dolayısıyla şikayetin süresinde olduğu kabul edilmesi gerektiği-
Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı-
Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da gözönünde bulundurularak, İcra Mahkemesi'nce mevcut delil durumuna göre araştırma yapılarak sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılmasının zorunlu olduğu- Haczedilmezlik şikayetine konu edilenin şeyin, belediyenin banka hesabı olması durumunda hesaptaki paraların niteliği belirlenmesi gerektiği- Borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği- Mahkemece banka şubesine gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine hangi hesaba haciz konulduğu da belirlenerek , haciz konulan bu hesapların tek tek hesap numaraları da belirtilerek her birinin içeriğini gösteren ekstreler de istenilmek suretiyle ,bu ekstrelerde Yargıtay denetimine de açık şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
Bilirkişi ve keşif giderleri nedeniyle istenilecek giderlerin delil avansı kabul edilip, HMK. mad. 324 uyarınca sonuca gidilmesi gerekirken, ara kararda "keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması için belirtilen meblağın iki haftalık kesin sürede yatırılması için borçluya süre verildiği" ve bu paranın yatırılmaması halinde, HMK. mad. 120 gereğince istemin usulden reddine karar verileceğinin ihtarı yapılmasına karşın buna uyulmadığından, icra mahkemesince haczedilmezlik şikayetinin usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, bu masrafların gider avansı olarak kabul edilmemesi gerektiği-