Bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğinin kabul edilebilmesi için, bu konuda açıkça bir kanun hükmünün varlığı veya maddi hukuk anlamında o mal veya hakkın satış ve devrine engel yasal bir düzenlemenin bulunmasının şart olduğu- Şirket ortakları, şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettikleri sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme bulunmadığından sermaye alacağı haczinin mümkün olduğu- Borçlu şirketin, üçüncü kişi şirket ortağı nezdinde, sermaye borcu dışında tamamen özel hukuktan kaynaklanan ve paraya çevrilmesi mümkün, İİK. mad. 89. kapsamında haczedilebilecek nitelikte başkaca hak ve alacaklarının bulunabileceği- Şirket ortağının borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağı ve dolayısıyla şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
Borçlu, hacizden önce taşınmaz üzerine tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğundan meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı için mahkemece şikayetin reddi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasında hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti alacakları, ilk takip dosyasından bağımsız alacaklar olduğundan, bu alacakların tahsili için başlatılan icra takibinde tasarrufun iptaline konu mal dışında borçlunun diğer mallarının da haczedilebileceği-
Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödememesi halinde sözleşme gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak maaşından kesinti yapılmasını kabul etmesi ve diğer teminat öngören hükümlerin sözleşmeye konulmasına rıza göstermesinin haksız şart olarak kabulü mümkün olmayıp, borcun ödenmemesi üzerine bankanın, davacının emekli maaşına bloke konulacağına dair hükmüne dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığının kabulü gerektiği-
İİK. mad. 82/12 gereğince, borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığının adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki "aile" teriminin, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsadığı- İcra Mahkemesi'nce borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktarın borçluya verilip kalanının icra dosyasında bırakılması gerektiği, bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerlerin, maddede öngörülen amaca aykırı olduğu, değerlendirme yapılırken en mütevazi semtlerdeki mesken fiyatlarının esas alınması gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetine konu yapılan hususlardan birinin vergi dairesince konulan haciz işlemi olduğu, bu işlem idari nitelikte olup, bu nedenle anlaşmazlığın çözümü vergi mahkemelerinin görevine girdiğinden, Mahkemece, yargı yolu nedeniyle şikayet dilekçesinin reddine kararı verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığı gibi; ..... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/1553 esas sayılı dosyasından konulan haczin kaldırılmasına ilişkin şikayet Mahkemenin görev alanında olup, bu şikayet bakımından işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
İİK. mad. 82/1-12 gereğince, borçlunun “haline münasip” evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin, borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki “aile” teriminin, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsadığı- İcra Mahkemesi'nce, borçlunun, sözü edilenlerle birlikte barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılıp kalanının alacaklıya ödenmesi gerektiği, bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerlerin maddede öngörülen amaca aykırı olduğu- Borçlunun görev ve sıfatının, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmediği-
Takip konusu borcun, taşınmazın aynından kaynaklanması için malın satış bedelinden doğmuş olması gerekeceği, aksi halde borçlunun, o malın haczedilemeyeceğini ileri sürebileceği- Borcun kaynağı apartmanın ortak giderlerine ilişkin olduğundan, borçlunun meskeniyet şikayetinin incelenmesi gerektiği-
Mahkemece, taşınmazın bilirkişi raporu ile tespit edilen haline münasip ev bedelinden arda kalan kısmın iflas masasına alacak olarak kaydedilmesine karar verilmesi gerekirken, haline münasip ev bedelinden arda kalan kısmın alacaklıya ödenmesine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece; bilirkişilerden ek rapor alınarak borçlunun açıklandığı üzere, bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi gerekeceği, bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise İİK'nun 82. maddesinin 2. fıkrası gereğince mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-