Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlar uyarınca belediyeye verilmekte olan payların, oto bilet gelirlerinin, usulsüzlük cezasının, haberleşme vergisinin, yol harcı katılma payının, yapı kullanma harcının, elektrik tüketim vergisinin, ağır kusur cezasının, işyeri açma izin harcının, bina inşaat harcının, imar durumu harcının, tatil günleri çalışma ruhsatı harcının, yapı suret harcının, idari para cezası adı altında yatırılan paraların, yangın ve sigorta vergisinin, elektrik tüketim paylarının, tellaliye bedellerinin, emlak vergisi paralarının, boğaz köprüleri geçiş paylarının, işgaliye harcının, Emekli Sandığından gönderilen tedavi giderlerinin, sigorta şirketlerinin bu hesaba yatırdığı vergilerin, cenaze arabasının, çöp arabasının, otoparkın, ambulansın, mezarlıkların, su kuyusunun, spor alanlarının, parkın, bahçenin, hizmet binasının, -niteliği gereği kamu hizmetlerine tahsis edilmiş olmaları nedeniyle- belediyenin borcundan dolayı haczedilemeyecekleri
Borçlunun henüz doğmamış olan kıdem tazminatı alacağı üzerine haciz konulamayacağı–
Yasa hükmünün açık ifadesi ve içeriği ile icra müdürüne alacaklının haciz isteminin yerine getirilmesi konusunda takdir yetkisi tanıdığından sözedilemeyeceği gibi, başka alanlarda tanınmış takdir yetkisinin yorum yoluyla kapsamının genişletilmesinin isabetsiz olacağı-
SSK tarafından 6183 sayılı Kanun koşullarında taşınmazların tapu kayıtlarına uygulanan hacizlerin icra müdürlüğünce kaldırılması mümkün olmadığı- SSK’nun prim alacağının tahsili için -6183 sayılı yasa gereği- yapılan takipteki ihalenin feshi (iptali) isteğinin iş mahkemesinde inceleneceği-
Üçüncü kişinin «iştirak haczinin usulsüzlüğünü» ileri süremeyeceği–
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu evde bizzat oturmasının zorunlu olmadığı, burada oğlunun oturmasının ya da kiraya verilmiş olmasının meskeniyet iddiasında bulunmaya engel teşkil etmediği–
“Kıdem tazminatının ücretten sayılacağına” ilişkin bir hüküm bulunmaması nedeniyle, tamamının haczedilebileceği–
Mahkeme kararı ile mülkiyet tapuya tescilden önce kazanmış olan kişinin -haciz tarihinde taşınmaz borçlu adına kayıtlı olduğu için taşınmaz üzerine haciz koyan icra müdürünün işleminde usulsüzlük bulunmadığından- genel mahkemede dava açıp haczin kaldırılmasını talep etmesi gerekeceği, bu konuda şikayet yoluyla icra mahkemesine başvuramayacağı–