Bir meskenin borçlunun haline münasip olup olmadığının haciz anındaki sosyal durumuna ve ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, mahkemece “borçlunun haline münasip evi kaç liraya alabileceğinin, bilirkişiden rapor alınarak tespit edilmesinden sonra, tespit edilen bu miktarın, evin değerinden az ise evin satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanının alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Takipte taraf olmayan 3.kişinin, taraf olmadığı icra dosyasından kendisine ait mal ve haklara konulan haczin iptalini “şikayet” yoluyla isteyemeyeceği, 3. kişinin bu iddiasını “istihkak” prosedürüne göre ileri sürmesi gerekeceği-
Belediye Gelirleri Kanunu'nda belirtilen işgal harçlarının haczinin mümkün olmadığı; niteliği gereği de şikayetin süreye tabi olmadığı-
Temlik alacaklısının alacaklı olduğu takip dosyası üzerine, alacağı temlik edenin borcu sebebiyle haciz konulamayacağı-
Haczedilmezlik şikayetinin bağlı olduğu 7 günlük sürenin, şikayet edenin, şikayet konusu işlemi öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı, şikayet konusu işlem ilgiliye tebliğ edilmişse, şikayet süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı, kural olarak haciz sırasında bulunmayan borçlunun kendisine İİK.nun 102.maddesine göre bildiri gönderilerek hacizden haberdar edilmesi gerekeceği; hacizden haricen haberdar olunsa dahi, daha sonra takip dosyasında borçluya “103 haciz davet evrakı” tebliği halinde bu tebliğ ile borçlunun yeni bir hak kazanacağı ve haczedilmezlik şikayetinin İİK.nu 103 ‘e göre yapılan tebliğ ile başlayacağı-
“Haczin kaldırılması” isteminin şikayet niteliğinde olduğu, İİK. nun 18/III maddesi uyarınca taraflar duruşmaya gelmeseler bile mahkemece gereken kararın verilmesi icap edeceği, icra mahkemesince bu durumda “dosyanın işlemden kaldırılmasına” ve daha sonra da “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilemeyeceği-