Haciz tarihinde borçlu kooperatif adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine, kooperatifin borcundan dolayı haciz konulmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, şikayetçinin dayanak yaptığı asliye ticaret mahkemesinin kararında sadece “tapu iptali ve tescil” ile yetinildiğinden, “hacizlerin kaldırılması” ile ilgili bir hükme yer verilmediğinden, bu karara dayanılarak icra mahkemesince “taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına” karar verilemeyeceği-
Belediyeler tarafından yapılan haczedilmezlik şikayetinin işin niteliği gereği duruşma açılarak, tarafların iddia ve delilleri toplandıktan sonra, belediye para ve mallarının niteliğine yönelik, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, alınacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Belediye adına kayıtlı olan araçlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik olarak şikayetin kabul edilebilmesi için, bu araçların fiilen kamu hizmetinde kullanılıyor olmaları gerektiği, belediyece bu konuda “kamu hizmetine tahsis kararı” alınmış olmasının sonuca etkili olmayacağı; aracın trafik tescil kaydına göre kamu hizmetinde kullanılıyor görünmesinin haczedilmezlik şikayetinin kabulü için yeterli olmayacağı-
Fiilen kamu hizmetinde kullanılan belediye taşınmazları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyeceğinden hallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazların fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının araştırılarak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlu şirketin borcundan dolayı şirket ortaklarına “haciz ihbarnamesi” gönderilemeyeceği; şirket ortaklarının kendilerine gönderilen haciz ihbarnamesinin iptalini isteyebilecekleri-