Taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olduğu ve borçlunun konulan her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunduğu- Taşınmazına konulan haczin bildirimine dair tebligatların usulüne uygun olmadığını da belirtildiğinden, mahkemece tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması gerekeceği-
Meskeniyet şikayetinin dinlenmesi için borçlunun sürekli o evde oturmasının şart olmadığı ve taşınmazın kiraya verilmesinin de meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği- Meskeniyet şikayetine konu taşınmazda borçlu 1/4 oranında hissedar olup, taşınmazda kat irtifakı tesis edilmediği anlaşıldığından, mahcuz taşınmazın arsa ve bina toplam değeri üzerinden borçlunun hissesine düşen miktar tespit edildikten ve borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip alabileceği evin değeri açık ve net şekilde belirlendikten sonra, borçlunun hissesine düşen miktar, haline münasip alabileceği evin değerinden düşük ise meskeniyet şikayetinin kabulüne, hissesine düşen miktar, haline münasip alabileceği evin değerinden fazla ise taşınmazın satılarak haline münasip evin alınması için gerekli miktarın borçluya, kalanının ise alacaklıya ödenmesine ve taşınmazın haline münasip evi alabileceği değerden az olmamak üzere satılmasına karar verilmesi gerekeceği- Borçlunun çiftçilikle uğraşıp uğraşmadığı yöntemince araştırılmadan ve keşfe gidilip tarımsal faaliyette bulunulan şikayete konu yerlerde yürütülen tarımsal faaliyetle ilgilerinin ne olduğu saptanmadan tarım arazilerinin haczine ilişkin şikayetin sonuçlandırılamayacağı-
İcra mahkemesinin, taraflar gelmeseler bile meskeniyet şikayetini inceleyip sonuçlandırmak zorunda olduğu-
İcra memuruna tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haczi istenen taşınırın 3. kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisinin olmadığı, böyle bir durumda yapılması gereken işin, 3. kişinin istihkak iddiasının tutanağa geçirilip İİK'nun 97 ve 99. maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletmek olduğu-
Taşınmazlardaki borçlunun hisse oranlarına karşılık getireceği net gelir konusunda bilirkişiden ek rapor alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmasının gerekeceği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği- Borçlunun daha mütevazı niteliklere sahip yerlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenerek meskeniyet şikayetinin değerlendirilmesi gerekeceği-
Borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu olmadığı- Borçlunun bulunduğu semtten daha mütevazi koşullara sahip semtlerde haline münasip evi alabileceği bir değer belirlenerek, bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak borçlunun tüm mallarının haczinin mümkün olduğu; haczedilmezlik iddiası istisnai bir durum olduğundan bu yöndeki düzenlemelerinde dar yorumlanması gerektiğinden, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15/son maddesinin dar yorumlanarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği - Belediyeye ait bir paranın haczedilmezliğinin ancak fiili durumun tesbiti ile saptanabileceği, bu konuda isbat yükünün borçlu belediyeye düştüğü; “haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını” borçlu belediyenin isbat etmesi gerekeceği; Bankada belediyeye ait hesaptaki (havuz hesabındaki) paraların ancak vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde haczedilemeyeceklerinin düşünülmesi gerekeceği; borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının “haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Borçlunun “haline münasip” evinin haczedilemeyeceği, mahcuz meskenin kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmının, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılacağı, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun ailesiyle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskenin bedeli, haczedilen yerin kıymetinden fazla ise, İİK.'nun 82/3. maddesine göre satış bedelinden mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılarak kalanın alacaklıya ödenmesi gerekeceği-