İcra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir taktir yetkisi bulunmadığı- İcra memurunun haciz istenen menkul malların bulunduğu taşınmazın 3. kişiye ait olduğu, borçlunun buradan taşındığı gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisinin bulunmadığı-
Hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkanın olmadığı, bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığı sonucuna varılmasının gerekeceği, borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı, böyle bir davranışın AİHM’nin AİHS’nin 6 § 1. ve Ek 1 no’lu Protokol’ün 1. maddelerinin ihlali sonucunu doğuracağı gibi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunmakla, hukukça korunamayacağı, buna göre borçlu belediyenin, hesaptaki paraların haczedilmezliğini ispatlayamadığının kabulünün gerekeceği-
Borçlu belediyenin banka hesapları üzerine haciz konulduğu, haczedilen paraların vergi, resim, harç geliri olduğunu ya da fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediyenin ispatlaması gerektiği-Hesaptaki paraların, vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıyor olmaları halinde (bu olgu belirlendiği takdirde) haczedilemeyeceği, hesapların havuz hesabı olduğunun belirlenmesi halinde ise, haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verileceği-
6183 s. K. mad. 70 uyarınca, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemeyeceği- Davacı, Kurumca haciz konulan taşınmazın "haline münasip ev olduğunu" iddia ettiğine göre, artık bu hususun resen araştırılması gerekeceği ve mahkemece davacı ve birlikte yaşadığı kişiler üzerine kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüklerinden sorularak, davanın görüldüğü yer ile haciz konulan taşınmazın bir başka ili sınırları içerisinde bulunduğu gözönüne alınarak elde edilecek neticeye göre karar verilmesi gerektiği-
İcra dosyasında takipten önce taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyati haczin borçluya bildirildiğine dair tebligat parçasına rastlanılmayıp, borçlunun icra dosyasına başvurusu ve dosyadaki haczi öğrendiğine dair bilgi mevcut olmadığından, meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15.maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerektiği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği- Borçlu tarafça süresi içinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğunda geçerli ve devam eden bir haciz işlemi bulunup bulunmadığının icra mahkemesince resen incelenmesi gerekeceği-