Haciz nedeniyle hesaptan gelen paranın ödenmesi haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel olmadığından, şikayetin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Hacze konu evin değerinin borçlunun "haline münasip" evinin bulunduğu ilin, daha mütevazi semtlerinde haline münasip edinebileceği meskenin değerinin kesin bir miktar olarak belirlenmesi gerektiği-belirlenmesi gerektiği-
Borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın bir yerde meskeninin bulunmasının zorunlu olmayıp, borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmesi gerekeceği-
Borçlu vekilince temyize konu edilen taşınmazlar, ''çamaşırhane ve çeşme ve meydan'' vasfıyla, diğer taşınmaz ise, tarla vasfıyla ve üzerinde ''geliri köy camisine aittir''şerhiyle birlikte, Belediye adına tapuda kayıtlı olduğundan, mahkemece, taşınmazların nitelikleri gereği kendiliğinden kamuya tahsisli olup haczedilemeyeceği düşünülerek bu taşınmazlar yönünden haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğu-
Tebligat Kanunu'nda değişiklik yapan 6099 Sayılı Yasa’nın 11.01.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği, Yasa’nın yürürlük tarihinden sonra yapılan bu tebligatlarda, tebligatın iadesinden sonra borçlunun mernis adresi araştırılmadan ve daha önce aynı dosyadan kendisine usulüne uygun bir tebligat yapılmadan doğrudan TK 35. maddeye göre yapılan tebligatların usulsüz olduğu-
Borçlu vekilince temyize konu edilen taşınmazlar, ''çamaşırhane ve çeşme ve meydan'' vasfıyla, diğer taşınmaz ise, tarla vasfıyla ve üzerinde ''geliri köy camisine aittir''şerhiyle birlikte, Belediye adına tapuda kayıtlı olduğundan, mahkemece, taşınmazların nitelikleri gereği kendiliğinden kamuya tahsisli olup haczedilemeyeceği düşünülerek bu taşınmazlar yönünden haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-İİK m.82,16
Adi ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklığı oluşturan ortaklardan her biri şikayet hakkına sahip olup, hakedişlerin borçluya ait olmayıp borçlunun ortağı olduğu adi ortaklığa ait olduğu iddiasıyla haczin kaldırılmasına dair talebin süresiz şikayete tabi olduğu-
Haczedilmezlik şikayetinin Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmayıp, şikayette hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile reddedilmeyip doğru hasma şikayet dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerektiği-