Bir ticari işletme dolayısıyla teşebbüs olan tatlı su balıkçılığı ve lokantada haczedilen jeneratör, masa ve sandalyelerin sermaye ağırlıklı olmaları nedeniyle, mahcuzların, borçlunun balık üreticiliği ve lokantacılık mesleğini yürütmesi için zorunlu alet ve edevattan kabul edilemeyeceği-
Borçlunun meskeniyet iddiasında bulunabilmesi için o evde bizzat oturmasının şart olmadığı, ancak birden fazla meskeni bulunması halinde borçlunun, bunlardan yalnızca biri hakkında meskeniyet şikayetinde bulunabilceği-
Takibe konu ilamın tarihi 5999 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda, İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
Dava konusu hattın (ticari plaka hattının) davalı borçlunun mülkiyetinde değil ise, kendisine ait olmayan hattı diğer davalı üçüncü kişiye mülkiyet olarak devir etmesinin ve hat üzerine haciz konularak hattın açık arttırma ile satılmasının da mümkün olmayacağı- Hat İİK'da haczedilebilir bir mal, hak ya da alacak olarak öngörülmemiş olup, tasarrufun iptali davası sonunda verilen kabul kararı üzerine cebri icra yetkisi verilebilecek bir hak da söz konusu olmayacağından, icra dairesince satışa çıkarılacak bir mal veya hakkın da bulunmayacağı-  Tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece, öncelikle dava konusu hattın mülkiyetinin kime ait olduğunun (borçluya ait olup olmadığının) tespiti gerektiği-
Şikayet konusu edilen haciz tutanağı ile haczedilenler arasında yer alan menkullerden belediye hizmetinin yürütülebilmesi için zorunlu olanların dışında kalan televizyon, buzdolabı, klima ve ihtiyaçtan fazla büro malzemesi vs.nin haczinin mümkün olduğu-
İcra mahkemesince, borçlunun, sözü edilenlerle birlikte barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına satış bedelinden haline münasip mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun birden fazla taşınmazının bulunması ve şikayete konu yerin hisse tapulu olmasının meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği, yerin değerinin borçlunun haline münasip evi alabileceği değerden düşük olduğu da nazara alınarak, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Belediye'lere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu, haczedilen paraların pay olduğunun tespit edilmesi halinde bu payların, 5779 sayılı Kanun’un 7. maddesi gereğince vergi hükmünde olduğundan 5393 sayılı Yasa’nın 15/son maddesi gereğince haczedilemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
Yapı denetim hesaplarındaki paraların Belediyelere ait paralar olmayıp yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralar olduğu ve kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı sonucuna varılmış olmakla, 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesi uyarınca hesapların haczinin mümkün olmadığı-
Meskeniyet iddiasında bulunan borçlunun, üzerine kayıtlı birden fazla mesken vasıflı taşınmazı bulunsa ve taşınmazları hisseli paya konu olsa bile, taşınmazlarından birisi için meskeniyet şikayetinde bulunabileceği, bu durumda öncelikle borçluya hangi taşınmazı için meskeniyet iddiasında bulunduğunun sorulmasının gerekeceği, borçluya sorularak belirlenecek meskeniyet şikayetine konu olun taşınmazın değerinin; üzerindeki yapı ve eklentilerle birlikte tespit edilmesinin ve şikayete konu olan taşınmazın borçlunun haline münasip ev olup olmadığının tespit edilmesinin gerekeceği- Borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın yerde meskeninin bulunması zorunlu olmadığı-