Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı,haciz konulan araçların belediyelerine devredildiği ve fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı ileri sürülerek belediye tarafından haczin kaldırılmasının talep edildiği, haczedilmezlik şikayetine konu araçların belediyeye devredilip devredilmediği ve şikayetçi belediyenin şikayette hukuki yararının olup olmadığının tespit edilerek oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklandığı,bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceğinden, mahkemece lehine ipotek şerhi olan bankadan ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni sorularak ve ilgili tapu sicil müdürlüğünden ipotek akit tablosu da getirtilerek zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu ilama göre, İdarenin kamulaştırmasız elatma eylemi 1995 yılından sonrasına ait olup olayda uygulanması gerekli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmadığından, 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma davalarında borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu-
Mahkemece, borçlunun meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın ilçesinin daha mütevazi semtlerinde ve haline uygun bir evin değerinin bilirkişiden alınacak ek raporla tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun meskeniyet şikayeti ile ilgili HMK m. 26. gereği taleple bağlılık ilkesi gereğince olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden hüküm tesis edilemeyeceği-
Mahkemece, öncelikle borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişilerin nüfus kayıtları; bu kişilerin borçlu ile birlikte yaşayıp yaşamadıkları, geçimlerini nasıl temin ettikleri ve sosyo-ekonomik durumlarının tespitine yönelik zabıta araştırması sonucu nazara alınarak ve konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılarak, İİK'nun 82 maddesi göz önüne alınarak borçlunun haline uygun alabileceği mesken değerinin net olarak belirlenip, sonucuna göre karar verileceği-
Borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilip, sonuca gidilemeyeceği-
Hükmün gerekçe bölümünün açık olması gerektiği-
5393 Sayılı Belediye Kanunun 15/son maddesi uyarınca belediyenin kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan mallarıyla belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyeceği-Mahkemece, şikayete konu hesaplara ilişkin olarak Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak haczedilen paraların niteliklerinin belirlenmesi, hesapların havuz hesabı olduğunun saptanması halinde haczedilmezlik şikayetinin reddi, hesaplardaki paraların, vergi, resim, harç veya bu hükümde olmaları halinde ise haczedilemeyeceği gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takibin tarafı olmayan 3. kişinin Haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı-