İpotekli taşınmazın üçüncü kişiye ait olması halinde sadece ‘ipotek veren üçüncü kişi hakkında’ takipte bulunulması üzerine, takip talebinde gösterilmeyen ‘asıl borçlu’nun sonradan takibe dahil edilemeyeceği, bu hususun mahkemece doğrudan doğruya gözetilerek, üçüncü kişi hakkında yapılmış olan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği–
İpotek akit tablosunda, ipoteğin ödeneceği tarihin (ipoteğin vadesinin) kararlaştırılmış olması yani; ipoteğin “vadeli ipotek” olması- halinde, icra takibinin bu tarihten (vade tarihinden) önce yapılması gerekeceği-
İlam niteliğindeki süresiz kesin borç ipoteklerinde, BK. 312 (şimdi; TBK. mad. 392) uyarınca borçluya ihtarname gönderilmesi ile veya ödeme (icra) emrinin borçluya tebliği ile borcun muaccel kılınmış sayılacağı–
Rehin tutarı dışında kalan alacaktan dolayı, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ‘genel haciz yolu ile’ takipte bulunulabileceği–
Alacağın tümünün rehinle karşılanamayacağının belli olması halinde, ‘tahsilde tekerrür olmamak kaydı’ ile borçlu hakkında ‘genel haciz’ yolu ile de takip yapılabileceği–
Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde, tüm alacak için ‘tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile’ haciz yolu ile takip yapılabileceği–
İpoteğin ‘kesin borç ipoteği’ olması halinde dahi ipotek veren üçüncü kişiye ‘hesap özeti’nin tebliği zorunlu değil ise de bu kişiye M.K. 887 uyarınca, onun yönünde borcun muaccel olabilmesi için, kendisine ihtarname gönderilmesi gerektiği–
Kredi sözleşmesinde ‘müteselsil kefil’ durumunda olan borçluların aynı zamanda ‘ipotek veren üçüncü kişi’ konumunda bulunmaları halinde, haklarında ayrı ayrı tahsilde tekerrür olmama koşulu ile hem ‘ipoteğin paraya çevrilmesi’yolu ile hem de ‘genel haciz’ yolu ile takip yapılabileceği–
Kesin borç ipoteği’nin anapara yanında ‘gecikme faiz’ini de güvence altına alacağı–