İpoteğin ‘kesin borç ipoteği’ olması halinde dahi ipotek veren üçüncü kişiye ‘hesap özeti’nin tebliği zorunlu değil ise de bu kişiye M.K. 887 uyarınca, onun yönünde borcun muaccel olabilmesi için, kendisine ihtarname gönderilmesi gerektiği–
Kesin borç ipoteği’nin anapara yanında ‘gecikme faiz’ini de güvence altına alacağı–
Kredi sözleşmesinde ‘müteselsil kefil’ durumunda olan borçluların aynı zamanda ‘ipotek veren üçüncü kişi’ konumunda bulunmaları halinde, haklarında ayrı ayrı tahsilde tekerrür olmama koşulu ile hem ‘ipoteğin paraya çevrilmesi’yolu ile hem de ‘genel haciz’ yolu ile takip yapılabileceği–
Alacağın tümünün rehinle karşılanamayacağının belli olması halinde, ‘tahsilde tekerrür olmamak kaydı’ ile borçlu hakkında ‘genel haciz’ yolu ile de takip yapılabileceği–
Tapu maliki üçüncü kişiye gönderilen satış ilamı bu kişi yerine asıl borçlu şirket temsilcisine tebliğ edilmiş olması halinde yapılan tebligatın –Tebligat Kanunun 38. maddesi uyarınca- geçersiz olacağı–
Üst sınır ipoteğinde, ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan fer’ilerden oluşan toplam borç miktarının ipotek limitini aşamayacağı, limiti aşar şekilde takip yapılmasının süresiz şikayete neden olacağı–
Taşınmaz maliki üçüncü kişinin, aynı zamanda ipotek akdinin dayanağı olan kredi sözleşmesinde ‘müteselsil kefil’ olmasının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte taşınmaz malik üçüncü kişinin ‘ipotek limiti ile sorumlu olduğu’ ilkesinin değiştirmeyeceği–
Haczedilen taşınır malların ipotek listesinde belirtilmemiş olmasının onların teferruat (eklenti) niteliğinde olup olmadıklarının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği–