Üst sınır ipoteğinde, ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan fer’ilerden oluşan toplam borç miktarının ipotek limitini aşamayacağı, limiti aşar şekilde takip yapılmasının süresiz şikayete neden olacağı–
Taşınmaz maliki üçüncü kişinin, aynı zamanda ipotek akdinin dayanağı olan kredi sözleşmesinde ‘müteselsil kefil’ olmasının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte taşınmaz malik üçüncü kişinin ‘ipotek limiti ile sorumlu olduğu’ ilkesinin değiştirmeyeceği–
Haczedilen taşınır malların ipotek listesinde belirtilmemiş olmasının onların teferruat (eklenti) niteliğinde olup olmadıklarının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği–
Alacağı temlik edenin, temlik tarihi sonrası için temlik eden adına feragat beyanında bulunamayacağı- Alacağın temlikinde, asıl alacakla birlikte (sözleşmede açıkça aksi kararlaştırılmamışsa) fer’i haklardan olan faiz alacağının da temlik edildiğinin kabul edileceği- Temlik edenin, temlik tarihi sonrası için temlik alan adına feragat beyanında bulunamayacağı-
İpoteğin kesin borç ipoteği olması halinde takipten önce borçluya ihtarname gönderilmesine gerek yok ise de, alacaklı tarafça borçluya ‘belirli bir miktarın ödenmesi halinde takibe geçilmeyeceği’nin ihtar edilmiş olması e borçlu tarafça da ödeme yapılmış olması halinde alacaklı tarafından yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği–
Takibe dayanak yapılan ipoteğin ‘kesin borç ipoteği’ olması halinde ‘ilam’ niteliğinde bulunacağından, İİK. 34 uyarınca alacaklının her yerde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabileceği–
4077 sayılı kanun uyarınca; ‘asıl borçlu’ aleyhinde takip yapılıp, takip semeresiz kalmadan ‘kefil’ aleyhinde takipte bulunulamayacağı–
‘İpotekli alacaklı’ konumunda olan bankanın kredi alacağından doğan tüm haklarını temlik etmediği sürece, onun dışında başka kimsenin ‘ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile’ takip yapamayacağı–