İpotek imar uygulaması sonucu oluşturulmuş ise bu durumda, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş bir ipotek akit tablosu bulunmadığından ve İİK'nun 148 ve sonraki maddelerde öngörülen bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği-
Karz ipoteğindeki tarihin ipoteğin paraya çevrilmesi için azami süre olmayıp, borcun ödenmesi için verilen vade tarihi olduğu- Karz ipoteğinde bulunan bu süreden önce alacaklının takip yapamayacağı,bu sürenin dolmasından itibaren ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip hakkının doğmuş olacağı, takibe ipotek senedinde belirlenen süreden önce başlanıldığından, şikayetçinin talebinin takibin durdurulması yönünde olduğu dikkate alınarak şikayetin kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Üst sınır ipoteğinde, ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşmasının mümkün olmadığı, ipoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağı-
"İcra takibi, gemi adamının hizmet sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen maaş alacağına dayalı olarak başlatılmış ve anılan alacak bir ipotek akit tablosuna bağlanmış olmadığından, 6102 s. TTK.'nun 1320. maddesinde sayılan gemi adamı ücretinden doğan gemi alacaklısı hakkına dayalı bu takibin aynı Yasa'nın 1380. maddesi gereğince taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile yapılabileceği"-
Taraflar arasında, ipotek akit tablosunda; bila faiz ve 28 ay süreli ipotek tesis edilmiş olmasında halinde, belirlenen 28 aylık sürenin sonundan itibaren ancak yasal faiz talep edilebileceği, ipotek belgesinde belirlenen sürenin sonundan itibaren ipoteğe konu borca ilişkin ticari faiz istenebileceği yönünde ayrık bir düzenleme bulunmadığından, mahkemece; yasal dayanağı bulunmadığı halde, ticari faiz istenebileceğinin kabulünün isabetsiz olduğu-
İpotek akit tablosunda yetkisi kararlaştırılan icra dairesinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceği-
İpotek akit tablosunda yer alan '...taşınmazın tamamını şirketin bankalardan kullanacağı kredilere ... Fonu AŞ tarafından verilen ve verilecek kefaletin teminatını teşkil etmek üzere .... TL akti faizli ve ekteki oniki maddeden ibaret şartlar dahilinde ipotek ettiği...' şeklindeki açıklamalar sebebiyle ipoteğin İİK'nun 150/ı maddesinde belirtildiği şekilde borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakti veya gayrinakti bir krediyi kullandıran banka tarafından ibraz edilmediği, borçluya kredi kullandıracak kredi kuruluşuna garanti veren alacaklı fon tarafından alınan ipotek takip konusu yapıldığı anlaşıldığından, İİK'nun 150/ı koşullarını taşıyan limit ipoteği olmadığı gibi, İİK'nun 149 maddesinde düzenlenen karz ipoteğinin varlığından da söz edilemeyeceğinden, borçlunun kullandığı krediler nedeniyle borcunun bulunup bulunmadığı, miktarı, yapılan kefalet sözleşmesi kapsamında muaccel olup olmadığı hususlarının yargılamayı gerektireceği ve bu nedenle, anılan maddelere dayanılarak alacağın ilamlı icra yoluyla tahsilinin mümkün olmadığı, sınırlı yetkili icra mahkemesince takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu ve ipotek verenin sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olması gerektiğinden, taşınmazın ipotekli olarak devredilmesi halinde de, ipoteği devralanın borçtan şahsen sorumlu değil ise, sorumluluğunun da taşınmazın değeri ile sınırlı olacağı-