Senedin "teminat senedi" olduğu iddiasının borca itiraz olduğu ve kabulü halinde, ''takibin iptaline'' değil 'takibin durdurulmasına"  karar verilmesi gerektiği-
Borçlu tarafından dosyaya sunulan ve alacaklı tarafından imzası inkar edilmeyen 21.05.2013 tarihli ödeme belgesinde, “Tutanaktır. 25.6.2011 tarihli senet tutanağıdır. Ben ......, ........'ten 15.00,000 Aldım = bin beşyüz TL 25.6.2011 tarihli senedim geçersizdir. Paramın tamamını aldım. Onbeşbin Liralık senet geçersizdir” açıklaması olduğu, bu durumda, ödeme belgesinin, borca itirazı kanıtlamaya yeterli ve dolayısıyla İİK'nun 169/a-1. maddesine uygun nitelikte belgelerden olduğu- İmzayı kabul eden alacaklının, ödeme belgesinde tahrifat yapıldığına ilişkin iddiası yargılamayı gerektirmekte olup, dar yetkili icra mahkemesinde borca itiraz halinde, ancak İİK'nun 169/a maddesi uyarınca inceleme yapılabileceği-
Mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının kabulü halinde, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin geri bırakılmasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulmasının zorunlu olduğu-
Borçlunun başvurusu İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmediği gibi, alacaklı vekilinin de tazminat talebinde bulunmadığı görüldüğünden, mahkemece, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Takip alacaklısı aleyhine icra mahkemesi tarafından hükmedilen kötüniyet tazminatının akıbeti, genel mahkemelerde alacaklının açtığı alacak davasının sonucuna göre belirleneceğinden, mahkemece, alacak davası tefrik edildikten sonra kötüniyet tazminatına ilişkin olarak devam edilen menfi tespit davasında, alacak davasının sonucunun beklenmesi, icra mahkemesi tarafından eldeki davanın davacısı aleyhine hükmolunan kötüniyet tazminatına ilişkin menfi tespit davası için, eldeki davadan tefrik edilen alacak davasının bekletici mesele yapılması, alacak davasında verilecek karara göre temyize konu menfi tespit davası hakkında karar verilmesi gerektiği-
"Çekin ileri tarihli olarak düzenlendiği"nin, ancak çeke atıf yapan İİK. mad. 169/a'da yazılı nitelikte bir belge ile kanıtlanması halinde kabul edilebileceği- 
“Bilumum senetleri imzalamaya” ilişkin verilen yetkininin bono düzenleme yetkisini kapsamadığı-
Borca itirazın yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu- İtirazın süreden reddi gerekirken; işin esasının incelenerek ret kararı verilmesinin ve borçlunun inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-