Son günü haftasonu tatiline denk geldiği için süresinde olduğu anlaşılan itirazın ile, takip dayanağı senetlerin takip öncesi zamanaşımına uğramış olduğu anlaşılmakla mahkemece itirazın kabulüne karar verilmesinde usulsüzlük olmadığı-  Zamanaşımı itirazının kabulü ile birlikte "takibin  iptali" yerine, "takibin durdurulması"na karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise takip dayanağı bonoya açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanmasının gerektiği-
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un (taksitle satışı) düzenleyen 6/A maddesi gereğince “taksitle satış sözleşmesinden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde bir senet düzenlenecekse, bu senedin her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenmesi gerekeceği, aksi taktirde kambiyo senedinin geçersiz olacağı”-
“Takip konusu çek bedelinin ödendiği” belirtilmiş olmakla İİK.nun 170a/son maddesi nazara alındığında, “çekin niteliği”ne yönelik şikayetin dinlenmeyeceği-
Faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan “bono dışındaki sözleşmelerde” öngörülen ve “bono nedeniyle” alınacak faizi belirleyen “akdi faiz” ile ilgili anlaşmanın tarafları bağlayacağı, 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre de “sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği”, sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, takip dayanağı bonoya açıkça atıf yapılmış olması diğer bir deyişle “bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağı”nın, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmek suretiyle açıklanmış olmasının gerekeceği-
Takip dayanağı çekin, taraflar arasında düzenlenen 28.04.2014 tarihli protokol kapsamında verildiği, bu durumda, taraflar arasında düzenlenen protokolün, karşılıklı edimleri içermesi nedeniyle, alacağın tahsili ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece, borca itirazın kabulü ile İİK.'nun 169/a-5 maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takip muvakkaten durdurulmadığına göre, mahkemece, İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, alacaklının tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, borçlu aleyhine asıl alacağın %20'si oranında inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibe konu senedin, teminat olarak verildiği ve senet bedelinin tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borçlunun itirazı kabul edildiğine ve dolayısıyla borca itirazın esasına girilmediğine göre; İİK'nun 169/a-6. maddesinin açık hükmü gereğince, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
İİK. mad. 169/a-6 uyarınca; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği-
İİK.nun 169a/6. maddesi uyarınca, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması gerekeceği-