Takibe dayanak yapılan İdare Mahkemesi ilamı dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup likit bir alacak yönünden eda hükmü içermediği bu hali ile ilam eklentileri olan yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümlerin kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyeceği ayrıca boşanma kararının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümlerin de aynı kurala tabi olduğu boşanma ilamı daha önce kesinleşmiş ise iştirak-yoksulluk nafakası tazminat vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmelerinin gerekli olmadığı-
Kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların icra takibine konu edilmesi halinde el atma tarihi 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında ise takibe konu ilamın tarihi 5999 sayılı Yasa'nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği-
Borçlu vekilinin nafaka borcunun ödendiğinin ispatı amacıyla ibraz ettiği çeşitli miktarlardaki banka dekontları incelendiğinde yapılan ödemelerin kira ve aidat ödemeleri olduğu bu tarihten sonra da buna uyan ödeme miktarları ile periyodik artışlı ödemelerin devam ettiği dikkate alındığında, yapılan ödemelerin aidat ve kira bedellerinin devamı olarak değerlendirilmesi gerekeceği, anılan ödemeler ahlaki ödeme kabul edileceğinden borçlu tarafından alacaklıya yapılmış nafaka ödemesi bulunmadığı ve itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
Takibe dayanak yapılan İdare Mahkemesi ilamı dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup likit bir alacak yönünden eda hükmü içermediği, bu hali ile ilam eklentileri olan yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
İYUK. madde 28 e ilişkin değişikliğin adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağının bulunmayacağı-
Kamulaştırmasız el atma davasında Anayasa Mahkemesinin ilgili hükmü iptal kararı vermesinin ardından iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile hakimin uygulamama yetkisi hatta yükümlülüğü altında olacağı-
Mahkemece takip tarihindeki durum ve dayanak belge nazara alınarak, kısa karara dayalı olarak ilamların icrası yolu ile takip başlatılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki borçlu şikayetinin kabulü ile, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 131. maddesi uyarınca (halin icabından anlaşılan durum gereği), bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklının, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile ilamdan doğan alacağını zamanaşımı süresinin sonuna kadar isteyebileceği-
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/I. maddesinin, “Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.” biçimindeki son cümlesi Anayasa’nın 2., 15., 35., 36. ve 125. maddelerine aykırı olduğundan iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı-