Kıdem tazminatı için Mahkemece yapılacak işin tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olacağı-
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faizin istenebileceği ancak hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden faizin kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekeceği-
Alacaklı lehine “eda” hükmü içermeyen ilamların alacaklı tarafından takip konusu yapılamayacağı-
Mahkemece takip tarihindeki durum ve dayanak belge nazara alınarak, kısa karara dayalı olarak ilamların icrası yolu ile takip başlatılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki borçlu şikayetinin kabulü ile, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İYUK. madde 28 e ilişkin değişikliğin adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağının bulunmayacağı-
Kamulaştırmasız el atma davasında Anayasa Mahkemesinin ilgili hükmü iptal kararı vermesinin ardından iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile hakimin uygulamama yetkisi hatta yükümlülüğü altında olacağı-
Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 131. maddesi uyarınca (halin icabından anlaşılan durum gereği), bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklının, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile ilamdan doğan alacağını zamanaşımı süresinin sonuna kadar isteyebileceği-
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/I. maddesinin, “Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.” biçimindeki son cümlesi Anayasa’nın 2., 15., 35., 36. ve 125. maddelerine aykırı olduğundan iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı-
Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamlarda ise, taşınmazın mülkiyeti tartışma konusu yapılmayıp tazminat hususu tartışıldığından ilam taşınmazın aynı ile ilgili kabul edilemeyeceği-
Şikayetçi borçlular aleyhine düzenlenen icra emrindeki takip miktarı ve bilirkişi raporu doğrultusunda ipotek limitini aşan kısım da gözönünde bulundurulduğunda Mahkemenin takibin devamına karar verdiği, ipotek limitini aşan kısmı iptal ettiği anlaşılmakla kısmen kabul durumu söz konusu olduğundan; vekille temsil edilen borçlular hakkında vekalet ücreti konusunda olumlu-olumsuz bir karar verilmesinin gerekeceği-