Temyizi kabil icra mahkemesi kararlarının Kanunda belirtildiği ancak bu kararların infaz edilebilmeleri için kesinleşmelerinin gerekmeyeceği-
Kıdem tazminatı için Mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmasının gerekeceği-
İstihkak davasının kabulüne ilişkin kararlar mülkiyetin tespitine ilişkin olup, kesinleşmeden infaz edilemezler ise de; istihkak davasının reddine ilişkin kararların icrası için kesinleşmeleri koşulunun aranmayacağı-
İcra takibinin dayanağı olan ilamda kart hamiline ait kredi kartının haksız kullanımı nedeniyle banka ve işyerinde yapılan harcama bedellerinin iadesi istemine ilişkin .. TL .’nin faiziyle davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine karar verilmiş olduğundan, menfi tespite ilişkin olmayan ve eda hükmü içeren bu ilamın kesinleşmeden icra edilebileceği-
Mahkemece ilamın taşınmazın aynına ilişkin olduğu (mülkiyet tartışması bulunduğu) nazara alınarak şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icrası ve daha sonra hükmün bozulması halinde telafisiz imkansız zararların meydana geleceği nazara alınarak, bu konuda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceği-
İlamın içeriğinin incelenmesinde taşınmazların aynı ihtilaflı olmadığı (gayrimenkulün alacaklılara aidiyeti hususunda ihtilaf olmadığı) anlaşıldığından, ilamın infazı için kesinleşmesine gerek bulunmadığı gibi, ilamın ferilerinden olan vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile ecrimisil alacağı yönünden de takip başlatılması için kararın kesinleşmesi koşulunun bulunmadığı-
2577 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca; Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri'nin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabi olup, Yasa'nın 28/2. maddesine ilişkin anılan değişikliğin, adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağının bulunmadığı-
Alacaklının daha önce başlattığı takipte, eksik istediği ve istemi sınırlandırıldığından o dosyada talep edemeyeceği bakiye faiz alacağını, yeni bir icra takibi ile istemesinde yasal bir engelin olmadığı-
Takip dayanağı ilamın hüküm bölümünün 2. fıkrasında, ''daha önce davalılara payları oranında olmak üzere toplam 44.933,75 TL ödenmiş olduğundan, fazladan yapılan 15.726,75 TL ödemenin payları oranında davalılardan ayrı ayrı tahsili ile davacıya iadesine'' karar verilmiş olup, 20.06.2011 tarihinde 13.105,65 TL ödeme yapılmış ise de, yapılan bu ödeme ilamda hüküm altına alınan alacağı ve karar tarihinden itibaren talep edilebilecek faizin tamamını karşılamadığından, alacaklının 3931.68 TL asıl alacak ve buna ilişkin faizi, vekalet ücreti için takip başlatmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-