Avukatlık Kanununun 35/A maddesi uyarınca düzenlenen protokolde yer alan taraf edimlerinin koşula bağlanmış olması halinde, bu protokolün ilamlı icra takibi yoluyla infaz kabiliyetinin bulunmadığı ve icra mahkemesinin şikayet üzerine vereceği kararlarda bu hususu resen gözetmesi gerektiği- Alacaklının, borçlu tarafı maddi hata sonucu dosyada yanlış göstermesinin iradi taraf değişikliği ile çözüme kavuşabilecek bir sorun olmasına rağmen, alacaklı tarafın bu yönde bir talebinin olmaması üzerine takip işlemlerinin şikayetçi borçlu şirket aleyhinde yürütülmesinin hukuka aykırı olduğu-
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali isteminin genel mahkemede ileri sürülebileceği- İcra kefaletinin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi için yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerektiğinden, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK. mad. 583 ve 584. maddeleri uyarınca kefaletin geçerli olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İlam niteliğindeki belge icra dairesine verilmeden borçluya icra emri tebliğ edilmesinin kanuna aykırı olduğu ve bu durumda "icra emrinin iptaline" karar verilmesi gerektiği-
3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince verilmiş konusu para olan Hakem Heyeti kararının icrasının genel hükümler uyarınca yerine getirileceği ve takibe konu Hakem kararı para alacağına ilişkin olduğundan kesinleşmesi gerekmediği-
Tedbir nafakasına ilişkin ara kararın, ilam niteliği olmadığı gibi, İİK mad. 38'de yazılı ilam mahiyetine haiz belgelerden de olmadığı, bu sebeple ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmayacağı, ilamlı takip konusu yapılamayacağı-
Takip dayanağı ilamın hüküm bölümünde; "HMK 315/1. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmiş olup, bu hükmün eda hükmü içermediğinden infaz kabiliyetinin olmadığı, o halde, mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulü ile taleple bağlı kalınarak icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekeceği-
İcra takibine konu edilen borç senetlerinde mahalle ihtiyar heyetinin imzaları bulunmadığından, anılan senetlerin, İİK'nun 38. maddesi anlamında belirtilen belgeler hükmünde olduklarının kabulünün mümkün olmadığı, o halde, mahkemece, borç senetlerinin usulünce tasdik edilmemesi nedeni ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibine konu edilen borç senetlerinde mahalle ihtiyar heyetinin imzaları bulunmadığından, anılan senetlerin, İİK'nun 38. maddesi anlamında belirtilen belgeler hükmünde olmadığı ve bu nedenle takibin iptalinin gerektiği-
Tarafların ve taraf avukatlarının imzalamış olduğu protokolde taraf edimlerinin koşula bağlanmış olması halinde, protokolün ilam olarak kabulünün mümkün olmadığı ve ilamlı takiple infaz kabiliyetinin bulunmadığı-
Takibe dayanak yapılan ilama esas alınan protokolde müşterek çocuğun ilköğretim çağına geldikten sonra her hangi bir özel veya devlet okulunun eğitim giderinin tamamını babanın ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, zamanında ödenmemesi halinde davacı eşin bu paraları ödeyeceği ve davalı eşe rücu edeceği yazılı ise de protokole ilişkin bu kısım mahkemece verilmiş ve ödemeye ilişkin bir karar olmayıp yalnızca anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olduğundan dayanak ilamın, eda hükmü içermemesi nedeni ile ilamlı takip konusu yapılamayacağı dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-