Haksız azil nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili talep edildiğinden, HMK. mad. 26 uyarınca, talep sonuçlarıyla bağlı hakimin bu talebi aşar şekilde 1 aylık sözleşme ücret alacağına da hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlu vekilinin şikayetinde, vekiledeninin dayanak ilamda müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmadığı manevi tazminat alacak kalemleri ile bu kalemlere işletilen faiz yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesini istediği, ilgili kalemlerin kesinleşmeden takibe konulamayacağı şikayetinde bulunmadığı, bu halde mahkemece, borçlunun şikayet nedenleri incelenerek karar verilmesi gerekirken şikayet konusu yapılmayan konuda karar verilmesinin doğru olmadığı-
Alacak (tahsil) davası olarak açılan davanın, “itirazın iptali” davası olarak sonuçlandırılamayacağı-
17. HD. 04.12.2017 T. E: 2015/5803, K: 11241-
Hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği-
TBK.nun 100. maddesine göre yapılan ödemelerin yapıldıkları tarih itibarıyla öncelikle faiz ve masraflardan düşülerek bakiye alacak belirlenmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken taleple bağlılık ilkesini de aşarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Gerek davacıların gerekse davalıların 31/01/2017 tarihli dava değeri üzerinden %15 teminat karşılığı ihtiyati haczin devamına ilişkin kararına karşı; durum ve koşulların değiştiği gerekçesiyle değiştirilmesine veya teminatsız kaldırılmasına yönelik yeni bir taleplerinin olmadığı ve buna rağmen İDM'nce davalılar üzerine kayıtlı taşınır ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine de İİK'nun 257.maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin (taşınmazlar dışında) tamamıyla yeni bir ihtiyati haciz kararı niteliğinde olduğundan itiraza tabi olduğu-Tasarrufun iptali davalarında tasarrufu yapan asıl borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden 03/05/2017 tebliğ tarihinden itibaren 10 günlük süre içerisinde icra dairesine ibrazıyla infazı istenmeyen ve bu sebeple hükümsüz hale gelen ihtiyati haciz kararının da bu nitelikte yorumlanması gerektiği-İDM'nin istinafına getirilen 12/10/2017 tarihli ara kararı gereğince ara karara uygun şekilde gerekçeli karar yazılmadığı ve karar taraflara tebliğ edilmediğinden hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı ve itiraz hakkının ihlal edildiği-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 2004 Sayılı İİK'nun 265.maddesi gereğince itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın itirazın İDM'nce değerlendirilmek üzere geri çevrilmesine karar verilmesi gerektiği-
Davacı, dava dilekçesinde açıkça akdi vekalet ücreti nedeniyle 10.000,00 TL'nin tahsili talebinde bulunduğu halde, mahkemece emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, akdi vekalet ücreti yönünden 16.758,25 TL'ye hükmedildiği, oysa ki, 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesinin mümkün bulunmadığı- Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olmasının yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratacağı, ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesinin yasa ile hakime yükletilmiş bir görev olduğu-
Talep sonucu anlaşılabilir şekilde ortaya koymamış olan davacıya taleplerinin açıklattırılması gerektiği-
Hâkimin talepten fazlasına veya talep edilenden başka bir şeye karar veremeyeceği-