Murisin sağlığında onun «ehliyetsizliği» sebebiyle açılan davada, mirasçıların o tarihte sıfatları olmadığından, o davanın ıslah yolu ile «muris muvazaası sebebiyle tapu iptali olmadığı, taktirde tenkis da-vası»na dönüştürülemeyeceği -
«Muris muvazaası» olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itiba-riyle BK.’nun 18. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 19) söz edilen muvazaa olduğu, kaynağını 1.4.1974 T. ve 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’dan aldığı -Miras bırakanın -kızlarından mal kaçırmak amacı ile - oğulları ile anlaşıp, tapulama tesbiti sırasında, oğullarının zilyed bulunduğu fakat aslında kendisine ait taşınmazların, oğulları adına tesbitine muvafakat etmesinin muvazaa nedeniyle iptal davasına konu olamayacağı- 1.4.1974 T. ve 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’nın kapsamı -
1.4.1974 günlü Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının konusu ve sonuç bölümü itibariyle (miras bırakanın kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temlikî işlemler) için bağlayıcı olduğu (bedeli ödenerek gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında bağlayıcılığı olmadığı) -
Saklı payı aşan tasarrufların -11.11.1994 T. 4/45 İçt. Bir. K. göre- tenkisinin nasıl yapılacağı -
Davaya konu temliki işlemin yapıldığı tarihte başka mirasçıların bulunmasına karşın, o tarih itibariyle mirasçı sıfatını henüz kazanmamış olan ancak miras bırakanın öldüğü tarihte mirasçı durumunda bulunan miras bırakanın danışıklı işleminden sonra evlat edindiği ya da evlendiği kişi ya da ana rahmine düşen çocukların, muris muvazaasına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açabilecekleri - Muvazaalı işlemlerin müeyyidesinin mutlak butlan olduğu, mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulacağı, miras bırakanın muvazaalı temliki yaptığı tarihteki çocukları ile bundan sonra ana rahmine düşen çocukları arasında dava hakkı yönünden hiçbir fark gözetilmediğinden, miras bırakanın muvazaalı temlikten sonra evlat edindiği veya bunun muvazaalı temlikten sonra evlat edindiği veya evlendiği kişinin yahut ana rahmine düşen çocuğunun muris muvazaasına dayanarak tapulu taşınmazlar hakkında açtığı iptal ve tescil davalarında 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İBK.'nın uygulama yeri bulacağı, ve davacının dava açabileceği-
Taşınmazın satış yoluyla temlik edildiğinin anlaşılması ve satışın muvazaalı olduğunun kanıtlanamaması halinde açılan tenkis davasının reddi gerekeceği -
Bakıma muhtaç dahi olsa, davalılarla birlikte oturan mirasbıra-kanın, tüm malvarlığını davalılara temlik etmiş olmasının -taşınmazların nitelik ve değerlerine göre- gerçek bir bakım karşılığı olarak değerlendirilmemesi, «muvazaalı temlik» sayılması gerekebileceği -
Miras bırakanın, bakılma gereksinimini karşılamak için çocuğu ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapabileceği, sırf «mirasçılık ilişkisi» nedeniyle muvazaa iddiasının kabul edilemeyeceği -
Açılmış olan «muris muvazaası»na dayalı davalarda, «miras bıra-kanın sağlığında, davacılara da taşınmazlarının bir kısmını bedelsiz veya sembolik bedellerle temlik etmiş olduğu»nun ileri sürülmesi halinde, bu hususun araştırılarak, miras bırakanın gerçek amacının tesbit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği (Miras bırakanın mevcut taşınmazlarını, tüm mirasçılarına ayrı ayrı temlik etmesi halinde mirasçıları arasında gerçekten bir paylaştırma yapmak amacı gütmüş olup olma-dığının araştırılması gerekeceği) -