Bağış tarihi ile miras bırakanın ölüm tarihi arasından bir yıldan fazla süre geçmiş olması halinde, «temlikin saklı pay kurallarını ortadan kaldırmak amacı ile yapılmış olması» koşuluyla tenkise karar verilebileceği -
Ölüme bağlı tasarrufların, tasarruf nisabını aştığı oranda mutlak olarak -MK.565’deki koşullar (kast) aranmaksızın)- tenkise tâbi olacağı -
Muris muvazaası sebebiyle açılan tapu iptali davasının tenkis da-vası için bekletici mesele oluşturacağı, davalara ayrı ayrı bakılacağı ve önce tapu iptali davası kabul edilirse tenkis davasının konusu kalma-dığından red edileceği, önce tenkis davası hakkında karar verilirse bu karar murisin işleminin geçerliliğini onadığı takdirde; kesinleşen bu hükmün «işlemin geçersizliği»nin iddia edildiği tapu iptali davasının taraflarını da bağlayacağı (Muris muvazaasına dayalı iptal davası ile tenkis davasından birisinin önceden açılmasının, açık bir irade beyanı olmadıkça diğerinden feragat anlamına gelmeyeceği, birisi hakkında verilen hükmün diğeri hakkında kesin hüküm oluşturmayacağı, bu iki dava arasında derdestlik iddiası dinlenmeyeceği) -
Açılmış olan «muris muvazaası»na dayalı davalarda, «miras bıra-kanın sağlığında, davacılara da taşınmazlarının bir kısmını bedelsiz veya sembolik bedellerle temlik etmiş olduğu»nun ileri sürülmesi halinde, bu hususun araştırılarak, miras bırakanın gerçek amacının tesbit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği (Miras bırakanın mevcut taşınmazlarını, tüm mirasçılarına ayrı ayrı temlik etmesi halinde mirasçıları arasında gerçekten bir paylaştırma yapmak amacı gütmüş olup olma-dığının araştırılması gerekeceği) -
Miras bırakanın, davalılar tarafından bakıldığının kanıtlanması halinde, miras bırakan tarafından yapılmış olan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilemeyeceği -
Muvazaaya dayalı uyuşmazlıklarda; mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması, bu irade ve maksadın tespiti için bu yöndeki tüm delillerin eksiksiz toplanıp değerlendirilmesi gerektiği, bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin olup olmadığının araştırılması, davalının alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile söz-leşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar arasındaki be-şeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk bulunduğu -
«Muris muvazaası» olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itiba-riyle BK.’nun 18. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 19) söz edilen muvazaa olduğu, kaynağını 1.4.1974 T. ve 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’dan aldığı -Miras bırakanın -kızlarından mal kaçırmak amacı ile - oğulları ile anlaşıp, tapulama tesbiti sırasında, oğullarının zilyed bulunduğu fakat aslında kendisine ait taşınmazların, oğulları adına tesbitine muvafakat etmesinin muvazaa nedeniyle iptal davasına konu olamayacağı- 1.4.1974 T. ve 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’nın kapsamı -
Kademeli olarak «muris muvazaası» ve «tenkis» davası şeklinde açılan dava sonucunda, tenkise karar verilmesi halinde, red olunan ilk kademe dava için, müddeabihin tamamının değeri ile tenkis olunan bölümün değerleri arasındaki fark üzerinden davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği -
Miras bırakanın da katıldığı mirastan feragat sözleşmesini düzenleyen mirasçının, tenkis davası açamayacağı -