Olumsuz tespit istemine ilişkin davada, ödeme emirlerinin, tebliğ belgelerinin ve takip dosyalarının eksiksiz bir örneği getirtilerek, öncelikle borcun kesinleşip kesinleşmediğinin ve davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının belirlenmesi, tebliğ edilmeyen ödeme emri var ise davacı tarafın Kuruma sunduğu dilekçe ile öğrenmiş sayılıp sayılmayacağının tartışılması gerekeceği- Dava konusu Kurum alacağının ödenmiş olması davayı konusuz kılmayacağı, davanın istirdata dönüşeceği- Davacının, yönetim kurulu başkan yardımcısı oldupu dönemde, 506 s. K. mad. 80/12 gereğince, üst düzey yönetici sayılacağı ve Kurum alacaklarından sorumlu olduğu, bu dönemde şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bir başkasına verilmiş olmasının, özel kanun niteliğinde olması nedeniyle 506 s. K. mad. 80/12 kapsamında sorumluluğunu kaldırmayacağı- Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesi gereğince, 6183 s. Yasa'dan kaynaklanan davalarda maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği halde Kurum aleyhine nispi avukatlık ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu- 5502 s. Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 36. maddesi gereğince davalı Kurumun harçtan muaf olduğu-
Sulh hukuk mahkemesinin kiralananın tahliyesine ilişkin ilamı takibe konulmuş ve takip kesinleştikten sonra icra dairesince tahliye gerçekleştirilmiş olup icra vekalet ücretinin bir yıllık kira bedeli üzerinde hesap edilmesi gerektiği, icra dairesinin "alacaklı vekili lehine maktu icra vekalet ücreti hesabına" ilişkin kararının iptaline karar verilmesi gerektiği-
Davaya konu olan aracın ticari olarak işletilip işletilmediği, ticari işletme niteliğinde olup olmadığı ve satılan bu aracın ticari işletmenin devri teşkil edip etmediği üzerinde durulması gerekeceği- 6183 s. Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiği-
Yargıtay bozma kararından sonra davanın ıslahının mümkün olmayacağı- 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
Davalılardan şirket aleyhine açılan dava husumet nedeniyle (pasif husumet yokluğu) reddedilmiş olduğundan, kendini yargılama sırasında vekille temsil ettiren bu davalı yararına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı, Tüketici Sorunları Hakem Heyetince davalının satın aldığı telefonun arazının giderilemediği gerekçesiyle değişimine karar verildiğini ileri sürerek tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptali istemiyle eldeki davayı açmış, davacı, tüm aşamalarda kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Aynı dava sebebine dayalı olarak, birden fazla davacının vekili olarak birlikte dava açıldığı ve davada aynı sebeple ret kararı verildiğinden, davalı yan lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekeceği-
Mahkemece kısmen kabul kısmen redde karar verildiğine göre ve davalıda yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11’inci maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği-
6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucunda mahkemece 'maktu' avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği- Ödeme emri iptal edildiğinden tasarrufun iptali davasının da görülebilirlik koşulu ortadan kalktığı- Davanın, dava koşulu yokluğundan reddine karar verilmesi halinde de vekalet ücretinin maktu hükmedileceği-
6183 s. K. uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirleneceği-