2013 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan "Nafakaya ilişkin icra takiplerinde nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden .... üçüncü kısım gereğince hesaplanacak ücretlere hükmolunur.” şeklindeki hüküm, 2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer almadığından, takip tarihi itibariyle uygulanacak 2014 yılına ait Tarifenin 11/1. maddesi gereğince nafaka alacağının tamamı üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği-
"Kamu alacağı olan 10.711 TL ile sınırlı olarak tasarrufların iptaline" karar verildiğine göre burada artık reddedilen bir dava kısmının olmadığı ve davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği- 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği-
Davacı vekilinin feragati ön inceleme aşamasından sonra gerçekleştiğine göre mahkemece dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre belirlenecek nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekeceği-
Davayı kazanan taraf lehine, diğer yargılama giderleri ile birlikte, Avukatlık Kanunu mad. 169 uyarınca, vekalet ücreti ödenmesine hükmedilmesi gerektiği (HMK. mad. 323/1-ğ)- Mahkeme tarafından, bu vekalet ücretinin hesabında, davayı kazanan tarafın avukatı ile arasındaki vekalet ücreti sözleşmesinde kararlaştırılan ücretinin değil; Avukatlık Asgari Ücret Tarifeleri esas alınacağı ve avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınacağı (AK m. 168/3)- Avukatlık Ücret Tarifesinin 12/1 uyarınca; hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise; ilgili avukatlık ücretinin, tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenmesi gerekeceği- Davacı, asıl davada dava dilekçesi ile teminat tutarının, takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, derdest takipli borca teminat olmak üzere icra dairesinin hesabına teminat olarak aktarılmasına karar verilmesini istemiş olup, bu haliyle davacının istemi, "depo edilen bedelin tahsili"ne yönelik olduğundan, "takibe konu alacağın, gayri nakdi olduğu"nun kabul edilemeyeceği ve bu durumda davalı yararına nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Borçlu ile kardeşi davalı arasındaki tasarrufların 6183 s. K. mad. 28/1-1 ve 30 gereğince iptale tabi olduğu- Mahkemece tasarruf tarihi itibariyle belirlenecek alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği- 6183 s. K.'undan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında maktu vekalet ücretine tayin edilmesi gerekeceği-
Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife gereğince, hükümde manevi tazminata ilişkin istemin tamamının reddine karar verildiğine göre reddedilen kısım için maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği-
Ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlayacağından, davacının, davalı avukatı ile yaptığı vekalet sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın tahsili için açtığı itirazın iptali davasında, davalı avukat hakkından davalının şikayeti ile başlatılmış olan ceza soruşturmasının neticesinin beklenmesi gerektiği-
Vekalet sözleşmesinden doğan alacağın tahsili yönündeki takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, davacı vekilin, takip ettiği iş ve işlemlerde kullanılmak üzere 14 imzalı boş belge aldığı anlaşılmış olup davacı vekilin hesap verme yükümlülüğü çerçevesinde, davalının savunması doğrultusunda, bu imzalı kağıtların nerelerde sarf edildiğini, belge asıllarının bulunduğu yerleri de bildirmek suretiyle, iade veya iptal edilmiş ise davalının da yer aldığı yazılı bir belge veya kesin delillerle ispatla mükellef olduğu- Ek protokolde bu belgelerin sarf edildiğinin yazılı olmasının, davacının iddiasını ispatı için elverişli sayılamayacağı- Mahkemece bu husus araştırıldıktan sonra, tamamının vekalete dayalı olarak kullanıldığı yahut iade/iptal edildiği ispatlanır ise taraflar arasındaki ibranameden sonra davacının davalı şirkete herhangi bir hizmet verip vermediği, ilgili yerlerden sunulacak deliller toplanarak, açığa imzanın kötüye kullanılmasına dair davacı hakkındaki ceza davasının da neticesi beklenip karar verilmesi gerektiği-
Olumsuz tespit istemine ilişkin davada, ödeme emirlerinin, tebliğ belgelerinin ve takip dosyalarının eksiksiz bir örneği getirtilerek, öncelikle borcun kesinleşip kesinleşmediğinin ve davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının belirlenmesi, tebliğ edilmeyen ödeme emri var ise davacı tarafın Kuruma sunduğu dilekçe ile öğrenmiş sayılıp sayılmayacağının tartışılması gerekeceği- Dava konusu Kurum alacağının ödenmiş olması davayı konusuz kılmayacağı, davanın istirdata dönüşeceği- Davacının, yönetim kurulu başkan yardımcısı oldupu dönemde, 506 s. K. mad. 80/12 gereğince, üst düzey yönetici sayılacağı ve Kurum alacaklarından sorumlu olduğu, bu dönemde şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bir başkasına verilmiş olmasının, özel kanun niteliğinde olması nedeniyle 506 s. K. mad. 80/12 kapsamında sorumluluğunu kaldırmayacağı- Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesi gereğince, 6183 s. Yasa'dan kaynaklanan davalarda maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği halde Kurum aleyhine nispi avukatlık ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu- 5502 s. Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 36. maddesi gereğince davalı Kurumun harçtan muaf olduğu-
Sulh hukuk mahkemesinin kiralananın tahliyesine ilişkin ilamı takibe konulmuş ve takip kesinleştikten sonra icra dairesince tahliye gerçekleştirilmiş olup icra vekalet ücretinin bir yıllık kira bedeli üzerinde hesap edilmesi gerektiği, icra dairesinin "alacaklı vekili lehine maktu icra vekalet ücreti hesabına" ilişkin kararının iptaline karar verilmesi gerektiği-