İki yıllık kıymet taktiri süresinin, kıymet takdirinin (keşfin) yapıldığı tarihten başlayacağı-
İhale sonrası, taşınmazın adına tescili talebinin ve iki ihale arasındaki bedel farkının tahsiline ilişkin gönderilen muhtıranın iptali talebinin reddine yönelik satış memurluğu kararının iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının temyizi kabil olduğu, ancak süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerektiği-
İİK’nun 128/a maddesine göre 2 yıl geçmedikçe yeniden kıymet taktiri istenemez ise de , hacizli taşınmaz üzerine sonradan konulan haczin “yeni bir haciz” olup, bu yeni haciz nedeniyle, İİK’nun 128/II maddesi uyarınca satışı esas olmak üzere yeniden kıymet taktiri yapılması gerekeceği-
İhale bedelinin, taşınmazın tahmin edilen kıymetinin en az %50’sini bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını aşması gerekirken, bu koşulun somut olayda sağlanamadığının anlaşılmasına rağmen, mahkemece anılan taşınmaz yönünden de ihalenin feshi yerine istemin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılması halinde ihalenin feshi gerektiği-
Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK’nun 128. maddesinin paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunduğu, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulünün gerekeceği-
Satışın, kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı, Ayrıca, İİK'nun 128. maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-
İİK.nun 128. maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin başlangıcının bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği- Taşınmazın kesinleşen muhammen bedelinin altında bir bedelle satışa çıkarılması doğru olmadığı, Taşınmazın ilan ve şartnamedeki hataya müstenit değerinin değil, itirazsız kesinleşen gerçek değerinin esas alınmasının zorunlu olduğu- İhale bedeli, tahmini değerin %40'ına (şimdi; %50'sine) satış masraflarının eklenmesi halinde oluşan miktarı karşılamadığından, bu hususun tek başına ihalenin feshi nedeni olduğu ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği-
Satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerektiği- Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK’nun 128. maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunduğu, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği- Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktar oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek, oluşacak sonuca göre satışın, İİK'nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerektiği- K. takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin olmakla birlikte anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebileceği-