• 5582 sayılı Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'a ait Hükümet Gerekçesi

    Konut finansman sisteminin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi, alacakların takip sürecinin hızlı ve sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesini gerektirmektedir. Bu süreçte hak sahiplerinin haklarının doğru ve süratli olarak belirlenebilmesi açısından, kıymet takdiri yapan kişi ve kurumların taşımaları gereken nitelikler ile çalışma usul ve esaslarının sağlam kurallara bağlanması zorunludur.   Sermaye piyasası mevzuatında gayrimenkul değerleme faaliyetinin kimler tarafından yürütülebileceği ve bu kişilerin taşıması gereken nitelikler, değerleme faaliyetini yürüten kişi ve kurumların çalışma esasları, raporlama standartları ve değerleme ilkeleri belirlenerek, bu esaslara aykırılıkların yaptırımları düzenlenmiştir. Ayrıca, değerleme hizmeti verebilecek kurumlar, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından listeye alınmakta ve yine Sermaye Piyasası Kurulu tarafından bu faaliyeti yürütebilecek değerleme uzmanları, sınava tabi tutularak lisans verilmekte ve bu kişilerin sicilleri tutulmaktadır. Kanun hükmünde belirtilen kıymet takdirlerinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından listeye alınmış kurumlar veya Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemelerine göre lisans almış kişiler tarafından yapılması hizmetin kalitesini artıracağı gibi, kıymet takdirine itirazları azaltacak ve takip sürecinin kısalmasına katkıda bulunarak konut finansman sistemine olan güveni artıracaktır.   Madde hükmü çerçevesinde, bu görev, değerleme kurumlarına verilebileceği gibi, herhangi bir kuruma bağlı olmayan değerleme uzmanlarına da verilebilecektir.


  • 4949 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi

    «Maddeyle taşınmazın önceden takdir edilen kıymetini etkileyen yeni mükellefiyetlerin ortaya çıkması hâlinde, icra dairesinin satışa esas olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden takdir ettirmesi imkânı getirilmek suretiyle, malın gerçek değeri üzerinden satışa sunularak daha çabuk satılması ve böylece ilân ve ihale masraflarından tasarruf edilerek takibin sürüncemede kalmaması amaçlanmıştır.Maddeye eklenen son fıkrayla, taşınmazda teferruat niteliğinde teşvikli mal bulunması hâlinde bu malın paraya çevrilmesine ilişkin esaslara açıklık getirilmiştir.»


  • Adliye Encümeni Mazbatası Gerekçesi

    «Mükellefiyetlerin listesi tanzim ve bütün haczedenlerle borçluya tebliğ olunur. Ve böylece istihkak iddiasında bulunanlara karşı, itirazları olup olmadığı keyfiyeti istihkak iddialarına dair 96 ve 97. maddeler hükümlerine göre muamele olunur.

    Gayrimenkule takdir edilecek kıymetlerin üzerinde bir mükellefi-yet olduğu zaman bunlara göre de kıymet tayini lazım olup alacaklılara tebliğ olunur.

    Bu gibi arttırmadan ve ihaleden evvel yapılacak muamelelere karşı şikayet tariki ile tetkik merciine müracaat edebileceğinden bilhassa tebliğ ile haberdar edilen alacaklılar sükut ederlerse ileride varit olsa bile bu kabil usulsüzlüklerin ihale muamelelerinin temyize tabi olmasına binaen temyiz sebeplerinin nazarı dikkate alınması caiz değildir. Belki tetkik merciine arzedilip de reddedilen ve esasa müessir görünen şikayetlerdeki sebepler temyiz tetkikatında yer tutabilir.»


  • 3494 s. kanuna ait Hükümet Gerekçesi

    «128 inci maddenin ikinci fıkrası değiştirilmekte, gayrimenkulün kıymetinin, üzerindeki mükellefiyetin kıymete olan etkisi de nazara alınarak, icra dairesince takdir ettirilmesi esası getirilmektedir. Kıymet takdiri raporları borçluya, haciz koydurmuş olan alacaklılara ve ipotek sahibi alacaklılara icra dosyasında mevcut olup evvelce tebligat yapılmış adreslerine, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna tapuda müsait adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir Madde ile ayrıca, kötü niyetli ve mükerrer işlemleri önlemek için kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenmemesi öngörülmektedir.»


  • 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Yer Alan Gerekçe

    Tasarının bu maddesiyle İcra ve İflas Kanununun 128 inci maddesinde yapılan değişiklikle icrada, 241 inci maddesinde yapılan değişiklikle ise iflasta, ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün halinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edeceği anlaşılan mal ve hakların bir bütün olarak paraya çevrilmesi hükme bağlanmakta ve bu düzenlemenin alacaklılar yararına olduğu kabul edilmektedir. Borçluya ait hacizli malların birlikte satılmasının talebi artıracağı, ayrı ayrı satımına göre daha yüksek bedel elde edilmesinin beklendiği hallerde bu malların birlikte satılmasına izin verilmesinin alacaklı ve borçlu yararına olacağı, yargı uygulamasının da bu yönde bulunduğu gözetilerek düzenleme yapılmaktadır.

    Birlikte satılmasına karar verilen hacizli mallardan bazılarının başka alacaklı tarafından haczedilmesi halinde paraların paylaştırılması aşamasında, haczedilen münferit malın değerinin birlikte satılmasına karar verilen hacizli malların takdir edilen satış değerine oranının dikkate alınıp alınmayacağının içtihatlara bırakılması tercih edilmektedir.