K. takdiri raporu hiç tebliğ edilmemiş olsa bile, borçlu en geç anılan rapora satış ilanı tebliği ile muttali olacağından raporun hiç tebliğ edilmemiş olmasının sonuca etkisinin bulunmadığı-
Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulünün gerekeceği, ayrıca satış yolluğu ve tebligat giderlerinin de ilavesinin gerekeceği-
Yapılan ihale sonucunda taşınmazların, 'hacizlerden ari olarak' alıcı adına tescil edilmesi gerekeceği-
İİK'nun 129/2.maddesine göre, satışın ikinci ihale gününde yapılması halinde arttırma bedelinin taşınmazın tahmin edilen bedelinin en az % 40’ını bulmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılamasının zorunlu olduğu, satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerekeceği, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekeceği, satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İ.İ.K.’nun 128. maddesinin paraya çevirme başlığını taşıyan İİK'nun III. bölümde yer aldığı, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekeceği-
Dosya kapsamında yapılan tebligatların incelenmesinde; 18.6.2009 tarihli kıymet takdir raporu tebligatının, haber verilen komşunun imzadan imtina edip etmediği hususu belirtilmemesine rağmen imzasının alınmaması nedeniyle usulsüz olduğu, daha sonra aynı adrese gönderilen 27.5.2011 tarihli yeni kıymet takdir raporu tebligatının da önce bila tebliğ iade edildiği, daha sonra gönderilen 16.7.2011 tarihli tebligatının ise Tebligat Kanunu 35. maddesine göre yapılmaya çalışıldığı ancak 35. madde şerhinin bulunmadığı, bundan sonra satış ilanının aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre 28.11.2011'de tebliğ edildiği görüldüğünden, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmadan önce usulüne uygun yapılmış bir tebligat bulunmadığının anlaşıldığı, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre aynı adrese yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu- Satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerektiği, satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İ.İ.K.’nun 128.maddesinin, paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunduğu, bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekeceği-
İİK.nun 128.maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen gözetilmesinin gerekeceği-
"K. takdiri raporu"nun -"satış ilanı"ndan farklı olarak- tapudaki ilgililere tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin icra ve iflas kanununda bir hüküm bulunmadığı-
İİK.nun 128.maddesinde öngörülen (2) yıllık sürenin başlangıcı, kıymet takdirinin yapıldığı tarih olup; satışın bu tarihten itibaren (2) sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
Tebligat Kanunu 35. maddesine göre yapılan tebligat, borçlunun adres kayıt sisteminde adresi olmadığı taktirde yapılabileceğinden yine Tebligat Kanunun 35. maddesinde belirtildiği hal ve şartlara uygun yapılmadığından usulsüz olduğu-