Ekonomik bütünlük arzeden taşınmazların birlikte satılmasının zorunlu olduğu- Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı- 2 yıllık sürenin başlangıcının bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu-
Düşmüş hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Kalkmış (düşmüş) hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-
İİK'nin 128/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken İİK’nin 97. maddesi gereğince; istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memurunun dosyayı hemen icra mahkemesine vereceği, icra mahkemesinin, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar vereceği, somut olayda, mahkemece takibin talikine veya devamına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, 3. kişi tarafından, İİK'nin 97. maddesi kapsamında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde; hüküm fıkrasında 3. kişinin istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhale bedelinin, muhammen bedelin %50’sine satış masraflarının ilave edilmesi ile oluşan miktarı karşılamadığı anlaşıldığından, mahkemece, İİK. mad. 129 uyarınca ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı- 2 yıllık sürenin başlangıcının bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu- Muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ve haber bırakılan komşunun ismi alınmadan yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-Tebliğ memuru tanık olarak dinlense de tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere iki ana unsuru olduğundan ve tebligat savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan, tebliğ mazbatasında yazılı durumun aksinin ispat edilmiş sayılmayacağı- Taşınmaz satışlarında, hissedara gönderilen satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle ve kıymet takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtiği gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İİK 24. maddesine göre değer belirleme işlemine ilişkin şikayetlerin süresiz olarak yapılabileceği- Borçlu tarafından birtakım mallar gönderilmiş fakat alacaklı malların ilamda hüküm altına alınan mal ile aynı özellikleri taşımadıkları gerekçesiyle teslim almamış ve borçlunun talebi üzerine kıymet takdiri yaptırılmış olup, yapılacak inceleme ile teslim edilmek istenen diş koltuğu parçalarının ilamda belirtilen ayıplı diş koltuğunun ayıpsız misli olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin belirlenmesi ve İcra Müdürlüğünce yaptırılan değer belirlemeleri ve alınan Ticaret Odası cevapları arasındaki çelişki gerektiğinde ilam mahkemesinde dinlenilen bilirkişi aracılığıyla giderilmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile olayda uygulama yeri bulunmayan İİK 128. maddesinden bahisle şikayetin süreden reddinin hatalı olduğu-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği- Satış bedelinin, taşınmazın tahmini değerin yüzde ellisine, gazete ilanı için sarf edilen gider ile kıymet taktiri giderinin eklenmesi halinde oluşan miktarı dahi karşılamadığı, bu miktara satış yolluğu ve tebligat giderlerinin de ilavesi gerektiği gözetildiğinde İİK. mad. 129 uygun yapılmayan ihalenin re'sen feshine karar verilmesi gerektiği-
İİK. m. 106 ve 110. maddelerinde yer alan satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığının re'sen gözetilmesi gerekeceği- Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın tapu sicilinde şeklen varlığını sürdüren haczin İİK'nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yaratacağı- Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görev olduğu-Bu düzenleme kapsamında, icra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesinin gerekmeyeceği- Bir başka anlatımla, icra müdürlüğünce kıymet takdiri yapılmamış olması ya da bir başka sebeple satış talebinin reddedilemeyeceği-
İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup, diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesinin gerekmeyeceği- Bir başka anlatımla, icra müdürlüğünün kıymet takdiri yapılmamış olması ya da bir başka sebeple satış talebini reddedemeyeceği-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Muhatabın iş yerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamanın tebliğ evrakında yer almadığı görülmekle, borçlu vekilinin adreste bulunmadığının tespiti yapılmadan doğrudan çalışana yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı ve bu durumun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği- Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle masraflar tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bu bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK'nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerektiği- İhale konusu taşınmazın tapu kaydında "susuz tarla" vasfında olduğu belirtilmiş ise de, kıymet takdirinin infazı esnasında bilirkişi tarafından söz konusu yerin maden işletme sahası olarak kullanıldığı ve üzerinde işletme sahasına ilişkin binaların bulunduğu tespit edildiğinden, tarla olarak kullanılmadığı anlaşılan araziye ilişkin olarak, ziraat bilirkişinden zirai hesaplama teknikleri kullanılmak suretiyle rapor alınması ve kıymet takdirinin belirlenmesinin hatalı olduğu- K. takdiri işlemi usulsüz yaptırılmış ve bu hali ile kesinleşmiş olsaydı da söz konusu ziraat bilirkişisinin raporunda belirttiği arazi değerinin, satış ilanında taşınmazın muhammen bedeline dahil edilmeden, sadece inşaat bilirkişisinin arazi üzerinde bulunan binalara ilişkin hazırladığı rapor sonucunda elde edilen değerin yazılması ile yetinilmesi ve bu şekilde muhammen bedelin eksik gösterilerek taşınmazın satışa çıkarılmasının da ihalenin feshi nedeni olduğu-