İcra mahkemesinin, bilirkişi incelemesi yaptırmadan da «inkâr edilen imzasının borçluya ait olduğu» kanısına vararak «itirazın kabulüne» karar verebileceği fakat «imzanın borçluya ait olmadığı» kanısına ancak bilirkişi incelemesi yaptırarak varabileceği–
Ödeme emrinin tebliğinden önce icra dairesine verdiği dilekçede imzayı kabul eden borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden sonra imzayı inkâr etmesinin geçersiz olacağı–
Parmak izli senetlerin -HUMK’nun 297. maddesi uyarınca usulen tasdik ettirilmiş dahi olsalar- 68/I. maddede öngörülen belgelerden olmadığı–
İkinci bilirkişi heyetinin, ilk bilirkişi heyetinde bulunmayan kişilerden oluşturulması gerekeceği–
İmzasını inkâr etmiş olan borçlunun, imza incelemesine esas teşkil etmek üzere duruşmada oturarak ve ayakta imzalarının alınması gerektiği–
Takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlunun, isticvabı için talimat yazılan -bulunduğu yerdeki icra mahkemesi yerine, itirazın kaldırılması için başvurulan icra mahkemesine gidebileceği–
Duruşma davetiyesine «duruşma saatinin 2.30’da olduğu»nun yazılmış olmasının, davetiyeyi hükümsüz hale getireceği–
İmza inkârında bulunan borçlunun duruşmaya gelmiş olması halinde, kendisine gönderilen davetiyede «İİK’nun 68/a maddesinde yazılı ihtar»ın bulunmasının önem taşımayacağı–
Altı aylık «itirazın geçici olarak kaldırılmasını» isteme süresinin, kamu düzeni ile ilgili, «hak düşürücü süre» olduğu–