Dava dilekçesinde «tazminat» istememiş olan borçlunun, Yargıtay’- ın bozma kararından sonra tazminat isteminde bulunamayacağı–
Takip yapılan icra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen münkirin (imza inkârında bulunmuş olan borçlunun) isticvabı için bulunduğu yer icra mahkemesine (tetkik merciine) talimat yazılması gerekeceği, ihzaren celbinin doğru olmayacağı–
Borçlunun uygulamaya elverişli (medarı tatbik) imzalarının bulunmaması halinde, istiktap (borçluya duruşma yazı yazdırma, imza attırma) yoluna gidilebileceği–
Meşruhatlı (ihtarlı) davetiye tebliğ edilmemiş olan borçlunun «gelmediğinden bahisle» yokluğunda karar verilemeyeceği–
İmza inkârında bulunan ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresi içinde ödeme emri tebliğ edilen borçlunun, itirazın kaldırılması için başvurulan icra mahkemesindeki ilk duruşmada, takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilmiş olan borçlunun da, istinabe olunan icra mahkemesindeki ilk duruşmada, ihtarlı davetiyeye rağmen, mazeretsiz olarak hazır bulunmaması halinde, -ayrıca «inkâr tazminatı» ve «para cezası»na hükmedilmeksizin- sadece «itirazın geçici olarak kaldırılmasına» karar verileceği–
Alacaklı tarafından itirazın geçici olarak kaldırılması istenmiş olmasına rağmen icra mahkemesince imzanın borçluya ait olduğunun saptanması halinde itirazın «geçici» yerine «kesin olarak kaldırılmasına» karar verilemeyeceği–
Senetteki pulun, başka yerden sökülerek oraya yapıştırılmış olduğunun anlaşılması halinde, «imza itirazının kaldırılması isteğinin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
Borçlunun değişik imzalar atmasının, kriminalistik yönden inceleme yapılmasını engellemeyeceği–
İmza inkârının (itirazının) incelendiği duruşmada, borçlunun «senette tahrifat yapılmış olduğunu» ileri sürmesi halinde, bu itirazın incelenemeyeceği–